İhtirazi kayıt, mükelleflerin verdiği beyannamelere çekince şerhi koydukları ve şekli normal verilen beyanname ile aynı olan bir beyan türü olup zaman içinde yargı kararları ile uygulama alanı bulmuştur. Vergi beyannamelerine karşı mükelleflerin dava açma hakkı yoktur. Ancak bunun istisnası olarak “ihtirazi kayıt” konularak verilen beyannamelere dava açma hakkı tanınmıştır.
Vergi Usul Kanunun 378. maddesinde yer alan ve mükelleflerin beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere itiraz edemeyecekleri şeklindeki düzenleme, kimi zaman mükelleflerin ödeyecekleri verginin maddi gerçekliğine aykırı sonuçlar doğurabiliyor. Bu nedenle vergi kanunlarında belirtilen zamanda verilen beyannameye ihtirazi kayıt konulabileceği Danıştay içtihatlarıyla benimsenmiş, bunun üzerine de 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda bir düzenlemeye gidilmiştir. Buna göre, ihtirazi kayıtla beyanname verilmesi ve buna karşı dava açılması hakkı tanınmıştır. Vergi idaresi de iç işlem yönergelerinde, ihtirazi Kayıtla Verilen Beyannameler Üzerine Yapılacak İşlemleri düzenlemiş ve bu müesseseyi daha kurumsal hale getirmiştir.
İhtirazi kayıtla verilen beyannamelere karşı dava, tahakkuk fişinin kesilme tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde vergi mahkemelerinde açılır. Ancak vergi ceza ihbarnamelerine açılan davalar tahsilatı ve takibi kendiliğinden durdururken, ihtarazi kayıtlar verilen beyannamelere karşı dava açılması İdari Yargılama Usulü Kanununun 27/4 üncü maddesine göre tahsilatı durdurmaz. Tahsilatın durdurulabilmesi için Vergi Mahkemesinden yürütmeyi durdurma kararı alınması şarttır. Hem yürütmeyi durdurma hem de esastan kararda “davanın kabulü” karar alınması halinde de beyanname neticesinde kesilen tahakkuk fişindeki vergi asılları ve cezalar ile bunun yanında fer’en hesaplanan gecikme faizleri, dairece terkin edilir.
Danıştay ve Anayasa Mahkemesi, ihtirazi kayıtla beyanname konusunda çeşitli görüşler ortaya koymuştur. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'nun 25/2/2015 tarihli ve E.2014/1164, K.2015/20 sayılı kararına göre, kanuni süresi geçtikten sonra verilen beyannamelere ihtirazi kayıt konulması, dava açma hakkını doğurmamaktadır. Benzer şekilde, Danıştay'ın 10.02.2016 tarihli kararında da, süresi geçtikten sonra verilen düzeltme beyannamelerine ihtirazi kayıt konulmasının dava açma hakkı vermediği vurgulanmıştır. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 14.06.2017 tarihli kararı, bu konuda farklı bir bakış açısı sunmuştur. Mahkeme, vergi dairesinin müeyyideli yazısı üzerine verilen düzeltme beyannamelerine konulan ihtirazi kaydın dava açma hakkı verdiğini belirtmiştir. Bu karar, vergi beyannamelerinin süresi geçtikten sonra bile ihtirazi kayıtla verilmesinin önemini vurgulamaktadır. Karara göre, idarenin müeyyideli yazısı üzerine verilen düzeltme beyannamelerine ihtirazi kayıt konulması dava açma hakkı verirken, müeyyidesiz yazı karşılığı ihtirazi kayıtla verilen beyannameler dava konusu olamamaktadır. Müeyyidesiz yazı karşılığı ihtirazi kayıtla verilen beyannamelerin dava konusu olması yönünde birçok yargı kararı mevcuttur.
Vergi beyannamelerine ihtirazi kayıt konulması ve buna bağlı olarak dava açma hakkı konusu halen tartışmalı olup bu konuda Vergi Usul Kanunu ve İYUK’ta kesin, somut ve anlaşılabilir bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Danıştay ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarıyla birlikte, bu konuda net bir yasal çözüme ulaşılması gerekiyor. Yapılacak düzenlemeler, vergi idaresi ile vergi mükelleflerinin haklarının korunması ve vergi adaletinin sağlanması açısından fayda getirecektir.
Sağlıkla kalın.
Ersin DEMİRCAN
ersindemircan@gmail.com