Haber Sitesi
HV
27 NİSAN Cumartesi 11:17

Seçim üstüne seçim Zam üstüne zam

N
N
Giriş Tarihi : 09-03-2024 20:25

 

Geçtiğimiz Şubat ayı en sıcak Şubat olarak tarihe geçmiş. Küresel ısınmanın sonuçları ile artık yüz yüzeyiz. Mart ayında adeta baharı yaşıyoruz. Mart’ın kapıdan baktırıp kazma kürek yaktırdığı zamanlar yok artık. Daha geçen yıl İstanbul’da kar yağışı yüzünden otobanda kalan araçların haberleri meşgul ediyordu gündemi. Bu yıl kar lastiğine bile ihtiyaç olmadı. Öylesine hızlı bir değişim içindeyiz.

Evet güzel ülkem bahara merhaba demeye hazırlanırken, aynı zamanda yeni bir seçime de hazırlık yapıyor. Eli kulağında ayın sonunda seçim var. Geçen yıl bu zamanlarda da seçim vardı ülke gündeminde. Bana sanki her yıl seçim yapılıyormuş gibi geliyor iyi mi? Bir seçimden diğerine koşuşturma içindeyiz gibi. Vatandaş seçime kafa yorsa olmuyor, yormasa olmuyor.

Geçen yıl Cumhurbaşkanını, bu yıl belediye başkanlarını seçecek ya ülke, aslında seçimle geçim arasında gidip gelmiyor vatandaş. Vatandaşın derdi tek kelime ile geçim. Hayat pahalılığı yani. Hani yabancı ve moda adıyla enflasyon. Milenyum çocuklarının bilmediği öncesinin ise unutamadığı canavarın adı olan enflasyon, şimdilerde ana gündem maddesi. Hayat o kadar pahalı ki, aslında seçim meçim vatandaşın umurunda bile değil.

Yerel seçimler yapılıyor, adaylar, hizmetler, başkanların yaptıkları yapamadıkları tartışılıyor. Elbette normal, olacak bunlar. İstanbul’da ilk sorun trafik olarak gösteriliyor: Adaylar metro projesi yarıştırıyor. Ordan oraya, ordan oraya metro projesi açıklıyorlar. Tamam da, geçim ne olacak?

Ama bu yerel seçim ne alakası var kardeşim? Diyenler olabilir. Çok alakası var. Geçim derdinde olan vatandaşların tepkilerini ya da onaylarını gösterecekleri platformun adı değil mi seçim.

Dolayısıyla ben seçimlere bu perspektiften bakıyorum. Bu yüzden seçimde oy vermenin yerel seçim olmasına rağmen hizmet, proje, laf yarıştırma değil geçim derdi, yani ekonomi olduğunu düşünüyorum.

Çünkü vatandaş gördü ki; her seçim sonrası zam üstüne zam geliyor. Aksi gibi, seçimin üstünden daha bir yıl geçmedi yeni bir seçim çaldı kapıyı. E yani yeni zamlar da, hani özellikle şu ertelendiği ifade edilen zamlar herhalde seçim sonrası geliyor. Keşke gelmese ama nerdee..

Zaten vatandaşın yaşaya yaşaya öğrendiği bir gerçek değil mi seçim sonrası zamlar..

Ben seçim derken doğrudan doğruya, tamamıyla, özellikle ve sadece İstanbul’u kast ediyorum.

E, “İstanbul’u alan seçimi alır” diyen siyasiler değil mi? Ha işte! Tam o yüzden..

İstanbul’u alan seçimi almış olur arkadaş. Kim ne derse desin. Gerisi fasa fiso.

İstanbul’u kim alır derseniz?

Aklımdan birisi geçiyor ama açıklamam. Bileceğim, attın ya da gönlün zaten o adaydaymış denecek yerli yersiz her türlü eleştiri gelecek. Bilemesem bu seferde sallıyorsun diye itibarımıza yönelik saldırılar olacak. İyisi mi ben dilimi tutayım da seçmenin kararı mukadder olsun.

Böyle dedik diye hiçbir söz etmeden de olmaz tabii.. Seçimi kazanmaya ilişkin tahminlerimi de paylaşayım izninizle.

İnternet aramalarında Türkçesiyle anahtar kelimeler var ya hani. Bu seçimin galibi ile ilgili anahtar kelimeler, sırasıyla, ki sırası çok önemli: ekonomi, geçim, pahalılık, kira, TOKİ, konut, deprem, trafik, Kanal İstanbul ve hizmet. Yani hizmet falan hikaye bu seçimde kazanmak için.

 

Bağırıp çağırmadan derdini anlatan, ikide birde hizmet ve proje teranesiyle milletin başını şişirmeyen, ikinci plana itildi ama daha mütevazı olan, rakibini alaşağı etmek isterken abuk subuk gaflar yapmayan, yine unutuldu ama hatası yüzüne vurulunca yüzü kızaran aday kazanacak.

Tamam ben kafamdaki adayı da tarif ettim. Varsın olsun. Herkesin bir başkan tarifi var benimkide bu. Ben normal bir Türk vatandaşı olarak böyle istiyorum.

Hatırlatırım: Maliye Bakanı Mehmet Şimşek beyefendinin, bir özel TV kanalına verdiği röportajda söylediklerini çok kıymetli buldum. Vergide sürpriz olmayacağından tutunda, doların neden yükselemeyeceğine ilişkin tahminlerini çok tutarlı ve makul buldum. Maliye Bakanı Şimşek, zannımca son bir yıldaki en önemli açıklamaları yaptı. İş dünyası emininim ki bu açıklamayı, yol haritasını belirlerken başucunda tutacak.

Kafam karıştı: Cumhurbaşkanımızın enflasyonun düşüşüyle ilgili verdiği tarihleri 2024 yılının baharıydı yazıydı derken, öteleye öteleye 2024’ün sonuna kadar götürmesi, seçim meydanlarında emekliye ek zam konusunda ‘imkansız’ vurgusuyla yaptığı açıklamalar çok ama çok düşündürücü. Bu konuda birşey demeyeceğim, çünkü henüz düşünüyorum. Ama açık söyleyeyim pek iyimser değilim, hatta kara kara düşünüyorum bile diyebilirim. Bir yere vardırırsam düşüncelerimi paylaşırım.

Gurur duydum: Türkiye’nin savunma sanayiinde yaptığı atılımları ki, son projesinin ürünü Milli Muharip Uçağı Kaan’ın uçuşunu göğsüm kabararak ve gözlerim dolarak izledim. Gurur duydum, enerjim arttı, inancım arttı. Allah emeği olanlardan razı olsun, elleri dert görmesin. Hepsini ayakta alkışlıyorum.

Dikkatli okuyucularım farkına varmıştır, ben de farkındayım. Yazım biraz rahat ve dağınık mı oldu ne. Varsın olsun diyelim, mazur görün. Bahar rehavetine verin.

YORUMLAR
google-site-verification: google8b20e0d27e9aba0e.html