Yeni Esnaf

Geleneksel “Yaka” Kavramının Ötesinde

Emre Baktıroğlu

31-10-2022 09:55

 

Çalışanları iş kategorilerine, yaptıkları işlere göre “yaka” ifadesiyle ayırmak artık sıradan olarak kabul ediliyor. Beyaz Yaka, Mavi Yaka kavramları alışılageldik ifadeler olarak herkesçe biliniyor. Artık yeni yaka ifadeleri ile karşı karşıyayız. Beceri gerektiren ama akademik bilgi gerektirmeyen yakalara ‘Yeni Yaka’ eğer motamot işleri robotlar yapıyorsa onlar ‘Metal Yaka’ ismi hemen konuluyor.

Bu yakalar arasında şimdilerde yeni normal kavramının etkilediği geçirgenlikler hâkim olmaya başladı. Yeni isimler, yeni bir sıralama içerisine kullanılacak gibi görünüyor.  Çünkü tüm iş alanlarında dijital dönüşüm etkisini gösteriyor. Bu nedenle de tüm kavramları yeniden tanımlamak gerekiyor.

İleride oluşacak öngörü mavi yakalıların beyaz yakalı, beyaz yakalıların dijital yakalı olacağı konusunda. Bu öngörü, yaşam alışkanlıklarımızı derinden etkileyecek gibi görünüyor. Özellikle beden gücü ve koordinasyon becerileri isteyen işlerin; makinalar, robot kollar ve yapay zekâ ile halledileceği veyahut kontrol edileceği düşünülürse, insanoğlu yeni oluşacak işkollarına adapte olsa iyi olur diyoruz.

Dijital Kriterleri oluşuyor….

Dijital yakalı olmak, dijital dünyaya ne kadar uyum sağladığımızla da ilgili. Dijital Yakalı kişi, yeni çıkan teknolojik cihazları merak edip araştırır yeni ürünleri, uygulamaları herkesten daha kolayca keşfedebilir. Online toplantılara daha kolay adapte olmuştur. Burada ki işlevsellikleri hemen kavradığı gibi bütünleşik ayarları yapabilir. En önemlisi teorik bilgiyi görselleştirebilir ve basitleştirebilecek akademik bir bilgiye de sahiptir. Veri analistliği, bilgi güvenliği ve siber güvenlik uzmanlığı, BT servis yöneticiliği, bulut bilişim uzmanlığı, drone pilotluğu gibi meslekler dijital yakalıların çalışma sahalarına örnek oluşturabilir.

Çok hızlı adapte olunması gereken bir dönem başladı

Günümüz dünyasında dijitalleşmenin ticaretten, eğlenceye kadar uzanan hayatımıza uzanmasından bu yana yeni normaller silsilesi yaşayıp duruyoruz. Yahu bu teknoloji bana göre değil diyen dedeler TBT çekip yaşam tarzlarını paylaşıyor. Araçlarda veya yaya olarak hayatımızın her anında alışveriş yapıp, iletişim kurmaya çalışıyoruz. Eğlenceli videoları uyku sahamıza kadar sokunca uykusuzluk çeken ekran bağımlıları oluveriyoruz. Bilgisayarın, internetin, e-posta’nın olmadığı bir ortamda nasıl çalışılacağını bilmeyen okurlarımız var.

Bağıra çağıra yalan söylemek artık ayıplanır bir şey değil!

Bazen biz bile hayret ediyoruz eskiden nasıl buluştuğumuza, işleri nasıl gördüğümüze…. Şimdi anlatmakla bitmez ama analog telefonlarla haberleşmeye başladığımızda doğru yerde doğru zamanda hiç sözümüzden dönmeden buluşabilirdik. Şimdi elimizde telefonlar birbirimize sen geldin mi? yolda mısın? Diye sormadan edemiyoruz. O cep telefonları ile bağıra çağıra yalan söyleyenlere şahit oluyoruz. Şimdi falanca yerdeyim, oraya gelemem denildiğinde kişinin orada olmadığını yüzüne çarpacak kimse olmadığını biliyorlar. Yalan yakalamak için alacaklı olduğu kişinin evinin önünde otomobille geçerken ‘ya nerelerdesin iş yerinde misin ‘diye soran, borçlu adamın arabası garajda mı diye bakan iş adamları da görüyoruz.

Fakat bu alışma evresini eninde sonunda atlatacak iyi ve kaliteli iletişim için doğru yollarda yer alacak bir gelişimi elbette bulacağız.

Ve elbette Cumhuriyet…

Cumhuriyetten önce Osmanlı Anadolu’da yaşayan Türk kökenli tebaasını biraz hor kullanırdı. 8-12 yıl askere alırdı. Hristiyan ve Yahudiler askerlik yapmazdı. Onlar işlerinin başında olur. Rahatlıkla yuva kurarlardı. Eğer bahsettiğim hor görülen tebaa, 30’lu yaşlarında sağ kalır da hayatına dönebilirse iş erbabı olan azınlıktan bir arkadaşı varsa onu işe alır, niteliksiz eleman gibi çalıştırırdı. Şehirlerin içine pek sokulmayan bu tebaa Levanten aileler Ermeniler Rumlar ve Yahudilerin mahallelerinden oluşan İstanbul’a kolayca giremezdi. Artık iyi ki cumhuriyet var. 100. Yıla doğru nice yüzyıllara…

 

 

 

DİĞER YAZILARI Geleceğe bakış 01-01-1970 03:00 Karanlık fabrikalar 01-01-1970 03:00 Kaza Kırım Raporu 01-01-1970 03:00 Alım gücünün her geçen gün yok olma sıradanlığı 01-01-1970 03:00 İş dünyasında kiracıyız 01-01-1970 03:00 100. yıl mirasında bakiyeler ve gelecek teorisi 01-01-1970 03:00 Dörtnala gidiyoruz 01-01-1970 03:00 Bekle ve Gör trendi 01-01-1970 03:00 Kentsel dönüşüm artık bir ihtiyaçtan öte  zorunluluk 01-01-1970 03:00 Depremzede ve depremzadeler 01-01-1970 03:00 Mevcut Finansal Sistemin Kötü Bir Mit Olduğunu Biliyor musunuz 01-01-1970 03:00 Kaçınılmaz son daha yakın 01-01-1970 03:00 Makasta denge arayışları 01-01-1970 03:00 Sanayiciler ve Akademisyenler 01-01-1970 03:00