Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümünü büyük coşku ve gurur içinde kutluyoruz.

Bu anlamlı tarih, ülkemizin bağımsızlık mücadelesinin ve çağdaşlaşma hamlesinin sembolünü, aynı zamanda, geleceğe dönük bir umut ve ideali temsil ediyor.

Yüz yıl önce, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurulurken, bir hayal vardı. O hayal, çağdaş, müreffeh, demokratik ve özgür bir cumhuriyetti. Bugün, bu hayali gerçekleştirme sorumluluğu bizim omuzlarımızda. Türkiye'yi sosyal, siyasal ve ekonomik açılardan daha müreffeh bir geleceğe doğru taşıma amacımızı sürdürmeliyiz.

Cumhuriyetin temelleri atılırken, sosyal adalet ve eşitlik ideali önemli bir rol oynadı.

Atatürk, kadın haklarına saygıyı teşvik etti, eğitimi yaygınlaştırdı ve dini inançların bireylerin özgürlüğüne müdahalesini sınırladı. Bugün, bu değerler hala Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşları.

Yüzyıllık süreçte sanayi, tarım ve altyapı alanlarına yatırım yapılarak ülkenin ekonomik temelleri güçlendirilmeye çalışıldı. Siyasi yaşamımızda inişli çıkışlı birçok dönem yaşandı. Türkiye'nin ekonomik kalkınması için önemli adımların atıldığı bu dönemde Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, önderi ve vizyoneri Mustafa Kemal Atatürk'ün bıraktığı miras, bugün hala rehber ve ilham kaynağı.

Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız bu anlamlı dönemde, Atatürk'ün ideallerini ve onun müreffeh bir cumhuriyet hayalini hatırlamak bizim için bir görev. Kurucu aklın mirasına olan bağlılığın ve bu mirası yaşatma kararlılığının yeniden hatırlatılmasında fayda görüyorum.

Türkiye Cumhuriyeti'nin daha da ileriye gitmesi ve daha güçlü bir şekilde devam etmesi temennisiyle, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı bir kez daha kutluyorum.

Ersin DEMİRCAN