Haber Sitesi
HV
28 NİSAN Pazar 02:12

TÜRKİYE’DE BÜTÜN FATURA MÜTEAHHİTE KESİLİYOR

Her deprem sonrası müteahhitlerin günah keçisi ilan edildiğini belirten İş insanı Fırat Özdemir, “Türkiye 14 milyon yıldır deprem kuşağında bu gerçeği bilinerek hareket edilmeli. Kaygan zemine inşaata ruhsatı veriliyor sonra da müteahhit suçlanıyor. Şehir plancıları, zemin etütlerini yapanlar, 1/1000’ lik, 1/5000’ lik, 1/25000, 1/100000’ lik Şehir planlarını yapanlar, O ruhsatları verenler, altında imzası olanlar mühendisler, bilimsel araştırmaları görmezden gelen siyasiler, neden sorgulanmıyor” dedi.

GÜNCEL
Giriş Tarihi : 02-03-2023 09:05
TÜRKİYE’DE BÜTÜN FATURA  MÜTEAHHİTE KESİLİYOR

 

 Her deprem sonrası müteahhitlerin günah keçisi ilan edildiğini belirten İş insanı Fırat Özdemir, “Türkiye 14 milyon yıldır deprem kuşağında bu gerçeği bilinerek hareket edilmeli. Kaygan zemine inşaata ruhsatı veriliyor sonra da müteahhit suçlanıyor. Şehir plancıları, zemin etütlerini yapanlar, 1/1000’ lik, 1/5000’ lik, 1/25000, 1/100000’ lik Şehir planlarını yapanlar, O ruhsatları verenler, altında imzası olanlar mühendisler, bilimsel araştırmaları görmezden gelen siyasiler, neden sorgulanmıyor” dedi.

Türkiye coğrafyasının 14 milyon yıl önce oluştuğunu hatırlatan İş insanı Fırat Özdemir, “Deprem kuşağında bir ülkeyiz; bu gerçeğe uygun bina ve yerleşim alanları inşa edilmeli” dedi. Bu durumun sadece müteahhitler ya da belediyeler için geçerli olmadığını belirten Özdemir, “Komple bir problemi çözmek için ona uygun inşaatlar yapmak gerekir ancak öncesinde en elzem olan doğru zeminin tespitidir” diye konuştu. Her depremin bize bir şey öğrettiğinin altını çizen Özdemir, Kahramanmaraş depreminde 6 metre öteleme yaşandığına dikkat çekerek şöyle dedi: “Coğrafya kaderdir, biz bu kaderle birlikte yaşamayı öğreneceğiz ya da bu kaderin kadersizliklerinin sonuçlarını yaşayacağız. 

DOĞRU ZEMİN SIKINTISI

Bizim en büyük sorunumuz doğru zeminlerin seçilmemesinden kaynaklanıyor. Biz inşaata başlamadan önce zemin etüt raporlarını alıyoruz. Mühendisler bu raporları İstanbul’da AFAD, İBB ve Kandilli Rasathanesinin kullandığı ortak platformdaki verilerle karşılaştırarak hazırlıyor ve sonrasında belediyenin izin verdiği imarda proje hayata geçiriliyor. Bu bölgelerde inşaatın yapılıp yapılamayacağına kim karar veriyor ilgili mühendisler. Bu işin uzmanlarının yaptıkları araştırmalara gereken önem ve değer verilmiyor maalesef, ülkemizde bu işin ’de yeteri kadar ciddiye alınmadığını düşünüyorum. Zeminlere gerekli önem verilmiş olsaydı Kahramanmaraş ve Gaziantep’te ve diğer illerde o binalara inşaat ruhsatı verilmezdi. Yanlış zeminde inşaat yaparsanız başınıza bu gelir bunun müteahhitle alakası yoktur.  Maraş’ta aynı fay hattı üzerindeki binalar yıkılmışken tek katlı iki bina yıkılmamıştı. Doğa; ‘burada yapılaşmaya girmeyeceksin’ diye uyarıyor. Bu saatten sonra yapılacak bütün inşaatları yeniden ele almamız gerekiyor. Zemin sağlamsa geride hiçbir sıkıntı yok. Zemin çürükse ne yapsanız da fayda yok. İstediğiniz kadar temeli derine gömün. Zemin etütleriniz doğru değilse ondan sonraki kısımda her şeyi doğru yapsanız da sonuç değişmez bina yıkılır.

DENETİMLER SIKLAŞTIRILMALI

14 milyon yılda biz daha zemini geçememişiz. Türkiye’de yeteri kadar depremle alakalı araştırma yaptınız mı, zeminleri doğru düzgün tespit ettiniz mi, buna uygun imar planı verdiniz mi? Siz bunu halledin sonraki kısımda bizim çok fazla bir eksiğimiz yok. Türkiye’de inşaat tekniği konusunda bir sıkıntımız yok. Müteahhitlerimizin yüzde 90’ı bu işi layıkıyla yapıyorlar. Zaten denetimlerimiz var, yapı denetim var, belediyelerin birimleri var. Sistem olarak her şey dört dörtlük uygulama konusunda aksaklıklar ortaya çıkıyor.

YETKİSİZ YETKİLİ BAŞKANLAR

Türkiye’nin her tarafında çürük ve riskli yapılar var. Bunları yıkmak ilgili belediyenin sorumluluğunda maalesef oy kaygısı nedeniyle yıkılamıyor. Tüm belediyelerde hangi bina sağlam hangi bina Çürük tek tek biliyor ve birçoğu da kayıt altında buna rağmen yıkılmıyor. Yetki alttaki adamda ama o adam o yetkiyi kullanacak cesareti yok. Zira başkanlar ne derse o oluyor.  Türkiye’de kararı alması gereken insanlar değil, almaması gereken insanlar aldığı için bunları yaşıyoruz bu hatalı sistemin değişmesi lazım.  

DEPREM GERÇEĞİNİ KABUL EDELİM

Bu saatten sonra herkesin tüm samimiyetiyle çalışması gerekiyor. Biz 2007 deprem yönetmeliğine göre proje çizdik, ruhsat aşamasında 2018 yönetmeliği çıktı ve projeyi ona göre revize ettik. Şimdi muhtemelen yeni bir yönetmelik çıkacak. 99’da ciddi bir deprem olmuş, arkasından Van depremi olmuş neden her depremden sonra yönetmelik çıkarıyoruz da 14 milyon yıllık bir deprem kuşağında olan bir ülke gibi hareket etmiyoruz. Yazık değil mi koskoca şehirlerimiz yıkıldı. Binlerce insanımızın canına mal oldu.  Eş, dost, akrabalarımızı kaybettik.

MÜTEAHHİT GÜNAH KEÇİSİ DEĞİL

Akıllı insanları seçmeli, akılla yönetilmeliyiz. Orada yer bilim idamları mühendisler  ‘inşaat yapma’ diyorsa oraları imara açtırmayacaksın… Her şeye rağmen orada inşaat yaptırıyorsan kimse o günkü şartlarda ona müsaade eden suçlu ve sorumlu odur. Bu insanların çıkartılıp tek tek hesap sorulması lazım, müteahhitleri günah keçisi ilan edip aradan sıyrılamazsınız hesap soracağınız kişiler arada ki o imarı çıkartanlar, raporları verenlerdir. Uygun olmayan zeminleri imara açıp sonra da müteahhidi suçlayamazsınız yok böyle bir dünya.

BETON SANTRALLERİNDE DENETİM YETERSİZ

Kontrol mekanizmaları yeteri kadar etkin çalışmıyor.  Projede sistem ‘C30’ demiş. Müteahhitler C30 beton alabilmek için C35 siparişi veriyorlar.  Çünkü her aldığımız betonun numunesinde düşük değerler çıkıyor. C-30 Değerlerini tutturmak için Şikâyette edemiyorsunuz, şikâyet ederseniz beton alacak tek bir santral bile bulmazsınız. Beton santralleri yeteri kadar denetlenmiyor caydırıcı cezalar olmalı her düşük değer için koy 1 milyon TL cezayı bak bakalım bir tek değer eksik çıkar mı? Ben C 35 istemişsem değerler düşük gelmemeli. Beton firmalarına ciddi yaptırım ve müeyyideler getirilmeli.

BELEDİYE BAŞKANLARI CESARETLİ OLMALI

İmar affı bence yanlıştı bu şartlı getirilebilirdi bina denetlenir sağlamsa af verilir değilse yıkılırdı. Yıkımlarla ilgili belediye başkanları gerekli cesareti gösteremiyor.(istisna örnek belediye başkanları da mevcut onlar hariç ) Olası bir İstanbul depreminde kentsel dönüşüm üzerinde çok ciddi şekilde çalışıyoruz ancak bir tane şahıs evi çürük olmasına rağmen yıktırmıyor oysa bu çürük binayı yıkmak ilgili belediyelerin vazifesidir. Son depremde gördük çürük binalar sağlam binaları da yıktı.

KOLONU KESİLEN BİNA YIKILIR

Hiçbir akıllı müteahhit kolon kesmez. Kolon kesmek cinayettir. Bir yerde kolon kesilmişse geçmiş olsun. Binalarda her kolonun ayrı taşıyıcı özelliği vardır birini kesersen binanın statik yapısını bozmuş olursun. O binanın yıkılması için depreme de gerek yok… 

KENTSEL DÖNÜŞÜMLER CİDDİYEETLE YAPILMALI, RESMİ KURUMLAR BU İŞİ RANTA CEVİRMEMELİ

İlgili kurumlar ve belediyeler bu işin amacını doğru kavramalı ve amacına uygun hareket etmeli bu işi herkes kendi çapında ranta çevirmemeli hayatın olağan akışına kentsel dönüşümün amacına uygun davranmalıdır. Örnek vermek gerekirse tapu tahsisli bir gecekondu sahibinden hiçbir belediye 86 m2 bir arsa için 1,675,000 milyon TL tapu bedeli almamalıdır. (Yeni tarih) Bu işi ranta çevirmek bunun gibi bir şeydir. Çatısı akan binası çürük bir gecekondu sahibinden hiçbir belediye böyle bir para talebinde bulunma cüreti göstermemelidir. Bu ve buna benzer daha birçok örneklemeler yapabiliriz.

AdminAdmin

YORUMLAR
google-site-verification: google8b20e0d27e9aba0e.html