Mustafa Keskin herkesi selamladıktan sonra kongrenin açılışında herkesin fikrini açıkça söylemesi gerektiğini, istişare edilecek her konunun genel kurulda konuşulması gerektiğini söyleyerek: “Esas olan budur. Konulara her açıdan bakmak lazım. Bu bakış açılarından fikir havuzları oluşturmak lazım. O havuzdan fikirleri elbirliği ile seçip uygulamak lazım” diye kaydetti.
Ruhsat ve denetim konusunda yanlış anlaşılmalar var
Keskin : “ 14. maddeyi hukuk müşavirimiz ve teknik arkadaşlar bu maddeyi ortaya koymayalım hukuksal zemini henüz yok deseler bile ben bu konunun tartışılması için gündeme getirdim. Nedir bu konu? Divan başkanımız okudular Ruhsat meselesi… Sürekli sanki buranın yönetimi buranın müteşebbisiyle, sanayicisiyle, katılımcısıyla tezat. Öyle bir şey yok. Değişen bir şey yok. Hepimiz bir aileyiz.
Haklı olarak. Ben 25 -30 senedir kardeşim burası böyle işliyor. Şimdi mi diyor bunu yapıyorsunuz. Yönetimin bize bir garezi mi var diyor. Bunlar bilinen konu hiç beis yok. Burada söylemenin bir mahsuru da yok.
Mevzuat size ruhsat vermiyor Ötelene ötelene buraya kadar gelmiş sorunlar
Denetime çıkalım dedik. Dolayısıyla şimdi bizim baba diye hitap ettiğim çok büyük saygım olan geçmişe ait dostluk olarak Celal Yıldırım diyor ki : ‘30 senedir şurada asma katlar var. Bunun için bize adam gönderdiniz buraya kardeşim. Buna ruhsat vermeyiz dediniz’ diyor. Ama kardeşim mevzuat size ruhsat vermiyor. Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık. Bir şey olduğu zaman da o yönetimin bize garezi var. İşte bütün mesele böyle. Ötelene ötelene buraya kadar gelmiş. Şikâyetlerde devreye girdiği için bizim kucağımıza. Bizim ricamız şu Yani bu konuda hukukçumuzla da devamlı tartışıyoruz. İstediğimiz, burada fikri olan arkadaşlarımız lütfen söylesinler. Yönetime bir yetki verilsin. Hukuk çerçevesinde bir de çıkacak bir yasal düzenlemeler, çalışmalar oluyor. İnşallah bununla da bağlantılı olmak suretiyle bu konuyu nasıl çözebiliriz. neresinden tutarız? Nasıl yardımcı oluruz. Yani bu gündemin maddenin içeriği budur.
Vatan sevmek aş, iş, istihdam yaratmakla oluyor
Ben de sözlü olarak size açıklama yapmak istedim. Biz istiyoruz ki bir kişi çalıştıranın benim başımın üstünde yeri var. Ya vatan sevmek öyle lafla falan olmuyor. Sloganla olmuyor. Vatan sevmek aş, iş, istihdam yaratmakla oluyor. Ben vatan sevgisini böyle anlarım. Yoksa sloganla vatan sev, sevebildiğin kadar sev.
Bizim köyde birisi zengin bir ailenin kızına talip olmuş. Köy meydanında konuşuyorlarmış Arkadaşlarına demiş ki bunu çok seviyorum. Arkadaşı da demiş ki kızın bundan haberi var mı? Haberi olsa benim bu köyde babası tutturmaz, oturtturmaz. Demiş.
Konu hukuk boyutuna geldiği zaman burada bir sıkışıp kalıyoruz
Şimdi böyle uzaktan sevmek falan filan olmuyor bu iş. Bunu konuşarak, irdeleyerek bu konunun çözümüne ne olabilir? Biz yönetim olarak emrinize amadeyiz, hazırız. Ben bir kişi çalıştıranında kulu kölesi olurum. Ruhsat konusunda riskse onu da alırım. Ama konu hukuk boyutuna geldiği zaman burada bir sıkışıp kalıyoruz. O bakımdan açılımını yaptım, söz almak isteyen varsa alsın. Bir yetki alırsak hukuk boyutunda değerlendirmek suretiyle yeni çıkacak kurallarla ilgili bir çalışma var. O zaman şu olmasın. Olağanüstü Genel Kurulu beklemedik demeyelim. Elimizde böyle yetki bulunsun. Bunun gayretini yapalım diye böyle bir gündem maddesi yaptık. Teşekkür ediyorum.
Sanayiciyi cam fanusta korumak lazım
İOSB (İkitelli Organize Sanayi Bölgesi) yönetim kurulu başkanı Mustafa Keskin genel kurul sonrası Yeni Esnaf Gazetesine değerlendirmelerde bulundu. Siz değerli okuyucularımıza başkan Keskin’in görüşlerini paylaşıyoruz
Mustafa Keskin başkanım yönetimimizde 3. genel kurulu gerçekleştirdiniz. Bu dönemlerde neler oldu bunları geçmişi ve geleceği değerlendirir misiniz?
Siz de genel kuruldaydınız, şahit oldunuz. İşte burada bütün mesele sanayicinin daha nasıl ilerlemesi, genişlemesi, çalışma ortamının daha huzurlu olması, şu an İkitelli Organize'de bulunan 86 yılından bugüne gelen yapının artık son noktaya geldiği, buranın artık işlemez hale geldiğinin buradaki katılımcılar tarafından görüş bildirilmesi.
İkitelli Organize biliyorsunuz Türkiye’nin göz bebeği
Önemli olan şey şu. İkitelli Organize biliyorsunuz Türkiye’nin göz bebeği. Yani imalat sektöründe, her şeyin buradan başlayıp burada bittiği bir nokta. Onun için buradaki sanayiciye yer lazım. Geniş alan lazım. Burada kongrede de bir örnek verdim. 3 kişiyle işe başlayan bir sanayicimizin yanında şu an 1000 kişi var. Yer olsun 3500 kişi çalışır diyor. Bizim buradaki sıkıntımız üretim, üretim, üretim, bir ülkenin kalkınması, üretime bağlı, üretim merkezi olan İkitelli'nin de genişlemeye, rahatlamaya daha modern tesislerle, bu işe devam etmeye ihtiyacı var. Onun için de bizi yönetenlerden, yetkililerden bizi bu konuda rahatlatacak enstrümanlar bekliyoruz.
Siz daha önce bir cumhurbaşkanımızla defalarca konuyu ilettiniz…
Tabii onun için inşallah tekrar bu kongrede yeni bir hevesle ve güç alarak aldığımız yetkilerle tekrar makamlara gidip taleplerde bulunacağız. İnşallah İkitelli’nin yani bugün 32 bin iş yeri 380 bin çalışanı olan bir yerin önünün açılabilmesini elimizden gelen gayreti yapacağız.
Meslek okullarının güçlendirilmesi gerekiyor
Eleman konusunda bir sıkıntı var mı?
Çok sıkıntı var. Çünkü eleman şöyle. Benim yıllardır söylediğim bir şey var. Bu 4-4-4 sistemi yani meslek okullarına eğilimi azaltmıyor. Bundan sonra 7 yaşında da çocuğu bu siteme koyup 7+12, 19 yaşından sonra meslektaş, çırak bulamazsın. Çırak, çıraklıktan gelmeyen bir sektörün de yetiştirdiği eleman, yani 20 yaşından sonra aldığı bir eleman, artık bu işi öğrenmekte zorlanıyor. Gelişim çağıyla alakalı. Dolayısıyla bizim çok büyük bir talebimiz bu meslek okullarının güçlendirilmesi. Bu 4+4+4 sisteminin revize edilmesini tüm bakanlara söyledim. Milli Eğitim Bakanlığına muhakkak revize edilmesi ve bu işte dediğim gibi daha kalifiye eleman noktasında teknik eleman açılması lazım. O bakımdan taleplerimiz bunlar. Gayret bizden talep bizden. İnşallah yetkililerde bunu görmek suretiyle. Taleplerimize bir nebze olsun Karşılık verir.
Bir yıl sonra ihtiyaçlar ne gösterir bilinmez
Bu son bir seneniz diyelim. Seneye devam edecek misiniz? Bu konuda ne diyorsunuz?
Bir yıl sonra günün şartları neyi gösterir? Ne ihtiyaç vardır? Neyin nesidir? Bugünden ona şöyle yapacağım, böyle yapacağım deyip önünü görmeden kestirme yapmak mümkün değil. Ama bir nöbetteyim. Ben bir nöbet görevimi yaptım. İnşallah ileriye dönük genç arkadaşlarımız var. Bu işi devam ettiririz. Sıkıntı yok. O konularda benim de fazla bir takıntım yok yani.
Bu ülkede sanayicinin arkasında durmak lazım. Sanayiciyi güçlendirmek lazım. Sanayiciyi cam fanusta korumak lazım. Sanayi olmazsa bir ülkede kalkınma olmaz. Kalkınma olmadığı zaman refah olmaz. Dolayısıyla bunların hepsi birbirine merdiven basamakları gibi bağlı. Basamağın birine basıp öbürüne basmadan yukarı çıkamıyorsun. Merdiven basamağı gibi bu hiyerarşik yapıda buraları sağlama almak, buraları iyi değerlendirmek, buralara güç vermek lazım.
Admin
