Bharat ülkesi: Hindistan. Hintliler kendilerini bu şekilde tanımlıyorlar. Adeta bir kıta diye de nitelenebilen Hindistan, artık günümüzde Dünya’nın en kalabalık ülkesi olma özelliğini taşıyor.
Net olarak ortaya çıkarılmış olmasa da dilimizdeki baharat belki de adını buradan alıyor. Çeşitli diller ve kültürler mozaiğini barındıran bu dev ülke ile aramızda geçici olmasını dilediğimiz soğuk rüzgârlar esiyor.
Hindistan son yıllarda özellikle yüksek teknolojide attığı adımlarla ve gelişmelerle dikkat çekiyor.
Öyle ki Amerika Birleşik Devletlerinde birçok tıbbı araştırma sonuçları bile Amerika’dan Hindistan’a yollanarak değerlendiriliyor. Bunun yanında ABD’deki sayısız kameraların izlenimi de Hindistan’dan yapılıyor.
Ekonomi anlamında da ciddi atılımlar yapan bu ülke özellikle ülke dışına yolladığı turist sayısı ile dikkat çekiyor.
Pandemi döneminde bu sayı 21 milyonlara gerilemişken, günümüzde tekrar 26 milyon sayısına yükseldi.
Türkiye bu rakamdan giderek yükselme eğiliminde olması yanında son dönemlerde 300 bin sınırına ulaşan bir sayıyı yakaladı.
Bu rakamın iyi ilişkilerle milyonlara ulaşmasının önünde hiçbir engel yok.
Ekonomik ilişkilerin iyiliği ve gelişmişliği, siyasi sorunların üste gelinmesinde yapıcı rol oynar. Bu nedenle ekonomide yakınlaşmaya ağırlık verilmeli ve ‘Kazan-Kazan ‘ yöntemi izlenmeli.
Hindistan Türkiye Cumhuriyeti’nin onun bağımsızlığını kazandığı 1948 yılından bu yana hep yükselen bir eğriye sahip oldu. İki ülke arasındaki en üst düzey ilişki Başbakan Nehru’nun 1960 yılında ülkemize yaptığı ziyaret ile zirve yaptı.
Kurtuluş savaşımızda ülkemize gönderilen paralar ve nakdi yardımlar ‘Hint Müslümanları’ adıyla geldi.
Hindistan bugün sahip olduğu 226 milyon Müslümanla en kalabalık Müslüman nüfusa sahip üçüncü ülke.
İlk sırayı ise, Endonezya alırken, onu ikinci olarak Pakistan izlemekte.
Dilimizde adeta deyim olan bir benzetme vardır.’ Bulunmaz Hint Kumaşı’. Bulunmaz Hint kumaşı da adı üstünde Hindistan’da…
Bir milyar 500 milyar insanı ki çok tarihi bağlarımız var…
Yok sayamayız…