GoLden Horn otelinin terasında yeralan ve daha önceleri, otelin müşterileri için yemek katı olarak hizmet veren... daha sonrasında da Mustafa bey'in girişimiyle, otel yönetimiyle de anlaşarak devraldığı bu mekanın, tarihi yarımadanın en turistik lokasyonu Sultanahmet'in tam da göbeğinde, üstelikte bulunduğu binanın teras katında yer almasından sebeple, muhteşem bir manzaraya sahip olduğunu hususiyetle belirtmek isterim. Restoranın en can alıcı özelliğinin manzarası olmasının yanısıra.. esasıyla mutfak lezzetininde manzarası kadar iddialı olduğuna şahitlik ettik misafirliğimiz esnasında. Mekan sahibi Mustafa bey mekanına giriş yaptığımız andan itibaren bizimle çok sıcak ve misafirperverane bir şekilde ilgilendiler.

Restoranın diğer özelliklerine gelecek olursak; en turistik nokta da bulunmasından ötürü, öncelikli olarak pek tabii ki Dünya mutfağı ve ek olarakta, kendilerininde AdıyamanLı olması hasebiyle, çok iddialı oldukları Güneydoğu ve Osmanlı mutfağı lezzetleri ile sunum vereceklermiş. Mekanda alkol satışı yok!.. buna neden olarak Mustafa bey bize; mutfaklarının lezzeti ile daha çok öne çıkmasını ve yabancı turistle birlikte, Osmanlı mutfağına ve kültürüne düşkün kaliteli yerli turisti de çok hedeflemeleri sebebiyle olduğunu söyledi.
Ağırlanmamız esnasında son derece enfes ve bir o kadarda görseli şahane lezzetler tatma imkanı bulduk. Bilhassa Adıyaman bölgesine has "Güveçte kuru dolma" ve Adıyaman usulü bol kepçe "Adıyaman Tava" tek kelimeyle enfesti. Yanında getirdikleri ızgara köfte, çoban salata ve çok çeşitli mezelerde oldukça lezzetliydi, parmaklarımızı yedik desek yeridir. Servis biraz aksaktı ancak biz bunu açılış günü telaşına verdik.. buna rağmen garsonları oldukça kibar ve alakadardılar. Ana yemeklerden sonra getirdikleri tatlı ikramı, baklava ve kadayıfta çok lezizdi.. bilhassa baklavaları Güllüoğlu baklavasına yakın lezzetteydi doğrusu. Genelde sütlü tatlılardan ziyade hamurlu tatlılar daha çok hakimdi zaten menülerinde. Çaylarımızı içerken yaptığımız sohbetimizde Mustafa bey bize, ertesi gün itibarıyla başlayacak olan Ramazan ayı münasebetiyle, kişi başı 1850 Lira tutarında olacak zengin içerikli fix bir Ramazan Menüsü belirlediklerini ve Ramazandan hemen sonra da sabahları açık büfe (Brunch) kahvaltı servislerinin başlayacağını... büyüleyici Ayasofya, Sultanahmet ve boğaz manzarası imkanı olan mekanlarının bu artısını müşterlerine kahvaltı ve Ramazan ayı içerisinde de " iftar sofrası" eşliğinde pekiştirmek olduğunu dile getirdi.
Alakart sistemindeki hizmetlerinin, müşterilerine dair, yiyip gitsinler değilde, "yedire yedire, bol vakitle" prensibini düstur edineceklerini, ve bu minvalde, gelen/teşrif eden tüm müşterilerinin keyif dolu - lezzet dolu vakitler geçirmelerini amaç edindiklerini belirttiler. Zaten gördüğümüz kadarıyla mekan dizaynlarını da tamamen bu doğrultuda dekore etmişler.

En nihayet her detayıyla, tatma ve deneyimleme fırsatı bulduğumuz Sultanahmet yarımadasının bu en yeni restoranını (* GOLDEN HORN TERRACE RESTAURANT) elimden geldiğince size anlatmaya ve aktarmaya çalıştım. SürçüLisan ettikse de affoLa! Hepiniz SevgiyLe kalın. ALLAHaısmarladık.

Berkant Cengiz - Gurme Yazar (Gastronomi / Turizm) ✍️ Medya Günebakış Reklam Gurusu 

dergisi

























