Haber Sitesi
HV
29 NİSAN Pazartesi 21:25

Yetkililere seslendi SANAYİCİ EN ZOR DÖNEMİ YAŞIYOR

AYSAD Başkanı Sait Salıcı, sanayicinin en zor dönemlerinden bir tanesini yaşadığını söyledi. Salıcı, İkitelli OSB’nin kendilerine artık dar geldiğini belirterek, “Devletin üretim bölgeleri belirlemesi gerektiğini belirterek, markalaşma ve ihracat için bu çok önemli” dedi. 

EKONOMİ
Giriş Tarihi : 08-04-2024 12:58
Yetkililere seslendi  SANAYİCİ EN ZOR DÖNEMİ YAŞIYOR

 

AYSAD Başkanı Sait Salıcı, sanayicinin en zor dönemlerinden bir tanesini yaşadığını söyledi. Salıcı, İkitelli OSB’nin kendilerine artık dar geldiğini belirterek, “Devletin üretim bölgeleri belirlemesi gerektiğini belirterek, markalaşma ve ihracat için bu çok önemli” dedi. 

AYSAD Başkanı ve SVS Ayakkabı Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı, İkitelli’nin artık sanayiciye dar gelmeye başladığını söyledi. Sektörün 1 milyon kişiye istihdam sağladığına dikkat çeken Salıcı, büyüme, markalaşma için sektöre devletin destek vermesi gerektiğinin de altını çizdi. Yeni Esnaf Gazetesine konuşan Salıcı, “Bir ayakkabı 40-50 parçadan oluşuyor bu da 40-50 sektörün ayakta kalması demek” diye konuştu. Ayakkabının emek yoğun bir üretim süreci olduğunu ancak buna rağmen vitrinde hak ettiği değeri görmediğinden şikayet eden Salıcı şöyle devam etti: “

AYSAD’ın 650 üyesi var ve kimyacı, tabancı, derici, makineci, suni derici, tekstilci… gibi birçok iş kolunu bir arada tutuyor. ‘Neden raflarda değerini alamıyor’ dediğimizde burada ölçek ekonomisi devreye giriyor. 1985- 90’larda İkitelli OSB’de kurulan AYKOSAN ve AYMAKOP’da duvarlar kırıla kırıla işyerleri 500-1000 metrekarelere ulaştı ancak sanayiciye hala bu gömlek dar geliyor. Burada devlete önemli görevler düşüyor. Bunlardan bir tanesi ihtisas bölgelerinin kurulmasına öncülük etmesi gerekiyor. Bize bir bölge gösterilmeli şu anda Şanlıurfa’da ayakkabıcılar kümelenmeye başladı ancak sadece onların gitesi yetmez o sektöre destek veren sektörlerin de orada olması lazım. Yani hepsinin bir arada olması gerekiyor. 

GEÇİCİ BAHAR YAŞANDI

Pandemi sonrası inanılmaz bir talep patlaması oldu. Herkes kapasitelerini artırdı; bin çift yapıyorsa iki bine çıkardı beş bin taban yapıyorsa on bine çıkardı. Tabi orada kendi şartlarını değiştirdi iş yerini büyüten oldu, makine parkurunu iki katına çıkaranlar oldu. Şimdi tekrardan eski günlere dönüldü çünkü o köpük müşteriydi onlar geldiler ve gittiler. Onlar; Çin, Vietnam, Hindistan, Pakistan, Mısır’a gittiler. Biz 1985’te İkitelli’de bize nasıl yer gösterildiyse benzeri bir şekilde kümeleşmek için yer gösterilmesini istiyoruz. Projeleri çizilmiş, alt yapısı ve fiziki ortamı oluşturulmuş yerler olmalı. Bunun yatırım amaçlı düşünülmemesi için de iş yapan firmalardan üretim garantisi istenmeli. Herkes elini taşın altına koyacak. Geleceğe dair planlama yapmamız gerekiyor.

2014 ÖRNEĞİ UNUTULMAMALI

2014’te ayakkabı sektörü 350 milyar dolar cari açık veriyordu. Dönemin Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’ye ‘ithalat patladı acil vergi çıkarmanız lazım’ dedik. ‘Ne yapacaksınız’ dedi ‘biz istihdam yapacağız’ dedik. Büyük fabrikalar kuracağız, kapasite artıracağız diye söz verdik, vergi konuldu ve cari açık veren sektör geçtiğimiz yıl 1.5 milyar dolar ihracat yaptı.

ÜRETİM YAPMAK LÜKS OLDU

Türkiye’de üretim yapmak çok maliyetli, lüks oldu. İşletmelerin çoğu şehir içinde kaldı bu da kiraların artmasına neden oldu. İkitelli çok değerli kira ise masraf, mal sahibi ise yine masraf enerji maliyetleri diğer genel giderler de eklenince fiyatlamayı çok zorluyor. Sanayiciye elektrikte şu an var olan indirim yetersiz. Desteğin artırılması gerekiyor bu; cirosal, kapasite, işçi sayısına göre yapılabilir. Ayakkabı sektörünü pilot sektör yapıp ödüllendirmek gerekiyor. Sanayi bölgelerinde elektrik alan bir firma ile benim bir değil ama aldığımız indirim oranı aynı. Kiraların yüksekliği, genel giderlerin fazlalığı rekabet gücünü engelliyor.

EN ZOR DÖNEM

Sanayici sanayi devriminden bu yana böyle zor günler geçirmedi. Bu tüm sektörler için böyle. Bu ülke birçok badireler atlattı ama bu girdiği çıkmaz kadar zor günler yaşamadı. Sanayici olmak maalesef bir çeşit cezalandırma sistemi. Para kazanmanın daha kolay yolları varken biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Ceviz kabuğunda bir tane delik bulan kurt içeri girer ve cevizi yer ama büyüdüğü için bu kez dışarı çıkamaz bunu sanayici olarak görebiliriz. Bu sistem karın doyarken büyümesi gerekiyor.

YATIRIM YAPILMIYOR

 Sanayicinin şu anda bulunduğu sektörden çıkması için kazandıklarını geri verecek. Paranın maliyeti her zaman önemliydi ama bu kadar önemli olduğu bir dönem olmamış. Adaletsiz kazanç söz konusu; birisi çok çalışıyor diğeri bir tuşa basıyor para kazanıyor. Bu kadar gelir dengesizliğinin yaşandığı şu ortamda sanayici ayakta tutulmak isteniyorsa bir şekilde oraya bir cerrahi müdahale gerekiyor sadece pansuman çözüm değil biz bu pansuman tedavilerden bıktık. Cerrahi müdahale yapılırken birilerinin canı yanabiliyor ama sonradan iyi ki yapılmış diyeceğiz.

EMİTASYON ÜRÜNLER

İğneden ipliğe her şeyin çakması var zaten, yan sanayinin çakmaya bakış açısı yanlış. Buna müdahale edilmesi lazım çakma ayakkabı çanta yıllardır var. Müdahale edecek kişiler markaların kendileri. Markanız taklit ediliyorsa davam açmanız lazım. Şu anda orijinalini alamayanlar gidip taklidi alıyor. Bu durum ekonomiye can veriyor gibi görünse de buradaki üreticiye çok büyük zararlar veriyor. Buna müdahale edecek mercilerin harekete geçmesi lazım.

FASON KOLAYCILIĞI

Bir sistem boşluğu var devletin 48saatte bunu tertemiz yaması lazım. Ayakkabıya baktığımızda marka olarak değerli markalarımız var ama bizim kastımız topluma mal olması çevre ülkelere gittiğinde görünmesiyle kullandırıyorsan marka oluyorsun kullandıramıyorsan büyük afişler reklamlar bir işe yaramıyor. Önce kendimizden başlamamız lazım yerli markanın önemini anlarsak kendimizi markalaştırmış oluruz. Üreticilerimiz kolay kısmı seçiyor fason üretmek iş garantisi olduğu için işine gelmiyor kendi markasını yaratmak uzun zaman gerektirdiği için tercih edilmiyor.

YATIRIM ŞARTI OLMALI

Devletin üzerine düşen görevlerden bir tanesi de şu, büyük ithalatçılar dünya markaları milyon çift ayakkabılarını buraya getiriyorlar, milyon milyar dolarlarını alıp getiriyorlar devlet diyecek ki sen bir milyon çift mi getiriyorsun burada yüzde 30’unu üretecek ya da ürettireceksin. Böyle olursa yılda 2.5-3 milyon çiftlik bir üretim olur bunun hem yan sanayiciye hem ayakkabı üreticisine hem de insanlara iş istihdam ağlamasına sebep olur dünya markalarına burada üretim yapma zorunluluğu getirilmeli.”

AdminAdmin

YORUMLAR
google-site-verification: google8b20e0d27e9aba0e.html