Şevki Karayel’in notaları AKM’de kahve konserlerindeydi
Şevki Karayel, müziği anlatan müziğin hikâyesini her bir notada hissettiren konserlerinden birini daha Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi. Klasik müzik dinleyenlere ve bu müziği ilk kez dinleyeceklere geniş bir kapı aralayan dünyaca ünlü piyanistimiz Şevki Karayel hem ülkemizde hem de dünyada tanınıyor.
Karayel programında Bach/ Busoni Chaconne isimli eserini seslendirdi.
Karayel: “İzin verirseniz eserlerden önce birkaç cümle ile onları açıklayıcı sözler söylemek istiyorum. İlk dinleyeceğimiz eser büyük Alman besteci Johann Sebastian Bach’ın bir eseri bu eser, özellikle müzisyenler için müzik tarihindeki en güzel eserlerden birisi. Müzisyenler için diyorum çünkü biraz uzun bir eser çok aşina olmayanlar içinde fazla uzun gelebilir. Motivasyonunuz düşmesin. Bach bir barok dönem bestecisiydi. Bu dönemde genelde müzikler, dans müziklerinin enstrümantal hale dönmesi sayesinde oluşuyordu. Yani dört beş dakikalık oluyordu bunlar bir araya gelip süite’leri oluşturuyordu. Bu parçanın orijinali aslında solo keman için yazılmış. Bach’ın bir suite’ye denk sayılabilecek bir partidas’a yani çok bölümlü bir eserinin som bölümüdür. Eserinin ismi Chaconne. Peki, nedir bu eseri özel kılan? Bach bu eseri yaratırken keman ile çok uğraşırdı. Keman için eserler yazıyordu. Üç aylık bir seyahatten evine döndüğü zaman karısının bir hafta önce öldüğünü ve gömüldüğünü öğrenir. Tabi ki bu dramatik durum Bach’ın çalıştığı bestelere de yansıyor. Bach’tan sonra yaşayan büyük besteci Brahms, hayatımda bundan daha güzel müzik dinlemedim demiştir. Piyano için versiyonunu İtalyan besteci Busoni yapmıştır. Busoni piyano versiyonuna piyanonun içindeki gelişmiş bütün teknikleri kullanarak bestelemiştir. Eser üç bölümden oluşuyor. Yani üç defa bitti galiba hissini duyabilirsiniz“
İkinci eser Ludwig Van Beethoven’in Allegro assai, Andante con moto, Allegro manon troppo
“Alman Besteci Beethoven’in Appassionata opus 57 piyano sonatı, Beethoven’in en çok sevilen en çok çalınan piyano sonatlarından birisi. Biraz önce barok dönemden bahsederken küçük küçük danslardan oluşan eserlerden söz etmiştik. Beethoven’da bu inşa geleneğinde sonat formu dediğimiz müzisyenler için çok önemli bir terim. Uzun müzik yazma sistemini buldular. Dinleyeceğimiz sonatın ilk bölümü bu formatta. Ardından devam eden ikinci ve üçüncü bölümde eski usul dans formlarından olduğu için daha kısa. Şimdi düşündüm sabah sabah konser için fazla dramatik eserler seçmiş olabilirim. Bu da dramatik bir eser. Bu uzun formları ayakta tutan küçük motifler oluyor. Hepimizin bildiği Beethoven’in 5. Senfonisinin motifini bu eserde duyacaksınız. “
AKM’de koltuklar Şevki Karayel ile doldu
Üçüncü eser ise Franz Liszt’in Mephisto valsi
Programın üçüncü bölümünde Şevki Karayel eser hakkında yine değerli bilgiler paylaştı.
“Bu kadar dramatik eserlerden sonra biraz daha içerik olarak eğlenceli bir eser, Büyük Macar besteci Franz Liszt’e ait Mephisto Valsi. Mephisto denilince akla ilk olarak Goethe’nin Faust romanı gelir. Fakat bu Mephisto valsi ise bu Faust eserinden değil başka bir büyük Alman şairi Nikolaus Lenau Faust destanını baz alıyor. Köy meyhanesinde dans diye bir bölüm var ve Liszt bunu müziğe aktarıyor. Bu sebeple eseri sanki bir hikâyeyi dinliyor gibi dinleyebilirsiniz. Olay şöyle gerçekleşiyor şiire göre: Mephisto ve Faust ormanda ilerlerken köyden gelen eğlence seslerini, müzikleri duyuyorlar. Ama buradaki kimsenin keyfi yok gibi. O sırada Mephisto Faust’a seslenir. İnsanlara baksana ne kadar sıkıcılar sanki hepsi ölü gibi haydi bunları canlandıralım diyor. Eğlence alanına gidiyorlar ve Mephisto kemancılardan birinin kemanını eline alıyor ve önce akort ediyor. Eser bu şekilde başlıyor. Piyanoda ilk duyacağınız sesler bu akort işlemini anlatıyor. Daha sonra Mephisto oynak bir dans çalmaya başlıyor. Faust ise o köy alanında gözüne bir hanımefendiyi kestiriyor. Mephisto’da onu biraz destekliyor git kur yap diye. Zaten duyacaksınız dans bittikten sonra yavaşlayan bir bölüme geçiliyor. Faust burada kur yaptığını anlıyoruz. Kadını dans alanından alıp ormanlık alana götürüyor. Ormandaki kuş sesleri duyuluyor. Arada yine çok heyecanlı küçük bir bölüm geliyor. O da uzaklaştıkları evden gelen eğlencenin sesleri. Eser daha sonra Faust’la kızın baş başa kalmasıyla ve Faust'un amacına ulaşmasıyla bitiyor. “
Seyircilerin coşkulu alkışları ile piyano başına yeniden geçen Şevki Karayel, yine Franz Liszt ‘in 6. Rapsodisinden küçük bir bölüm çalarak konseri tamamladı.
İlk piyano derslerini 5 yaşında Magdalena Rufer Eyüboğlu’dan almaya başlayan Karayel, sırasıyla İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı, Freiburg Müzik Yüksekokulu ve Düsseldorf Robert Schumann Müzik Yüksekokulu’nda öğrenim gördü. Şevki Karayel, Almanya’da geçen bu zaman içerisinde çeşitli kurslara katılarak Pavel Gililov, Andras Schiff, Vitaly Margulis, Stefan Arnold, Krzystof Jablonski gibi birçok ünlü müzisyen ile çalışma imkanı buldu. Başta Türkiye ve Almanya olmak üzere, İtalya, Ispanya, Fransa, Hollanda, Avusturya, İsviçre, Polonya, Hirvatistan, Suriye ve Mısır’da pek çok konser verdi. 2000 yılında Hollanda’da Rotterdam Young Philarmonic Orkestrası ile şef Arie Van Beek yönetiminde bir turneye çıktı. Bu turnenin son konseri Amsterdam’ın dünyaca meşhur konser salonu Concertgebouw’da gerçekleşti. Aynı yıl Junior Chamber International tarafından Türkiye’de kültürel başarı ödülü’ne layık görüldü.2004 yılında Bechstein Uluslararası Piyano Yarışması’nda jüri özel “üstün sahne performansı” ödülünü aldı. Ayrıca kendisine Avrupa Kültür Vakfı tarafından 2004 yılı kültür ödülü verildi. Solistlik kariyerinin yanı sıra eğitmen olarak da genç piyanistlerle kurslar düzenlemek üzere Almanya, Türkiye ve Fransa’ya sık sık davet edilmektedir.
2007- 2015 yılları arasında Düsseldorf’ta Robert Schumann Müzik Yüksek Okulunda ders veren Karayel, halen İstanbul’da kendi kurduğu Şevki Karayel Piyano Akademisi’nde ders vermektedir.
Admin
