Haber Sitesi
HV
12 TEMMUZ Cumartesi 04:02

İran-İsrail gerilimi ihracatımız açısından tehdite dönüşebilir

Dış Ticarete Yön Verenler Derneği (DIŞYÖNDER) Başkanı Dr. Hakan Çınar, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarıyla bölgede tırmamam gerginliğin, Türkiye’nin ihracatı için tehdite dönüşebileceğini söyledi.

EKONOMİ
Giriş Tarihi : 13-06-2025 13:11   Güncelleme : 15-06-2025 13:17
İran-İsrail gerilimi ihracatımız  açısından tehdite dönüşebilir

Dr. Çınar, iki ülke arasındaki gerginliğin, bölgesel güvenliği olduğu kadar, ticaret yollarını ve ekonomik ilişkileri de derinden etkileyebileceğine dikkat çekti.

İsrail ve İran arasındaki gerginliğin Türkiye’nin dış ticaretine olası etkilerini değerlendiren Dr. Çınar, şunları söyledi:

“Ortadoğu’da yükselen tansiyon ve olası bir savaş Türkiye’nin dış ticareti için önemli sonuçlar doğurur. Çünkü bu gerginlik bölgesel güvenliği olduğu kadar, ticaret yollarını ve ekonomik ilişkileri de derinden etkileme riski barındırıyor. Türkiye, bu tablonun tam ortasında yer alıyor. Hem risklerle hem de fırsatlarla karşı karşıyayız. Olası bir sıcak çatışma İran üzerinden geçen karayolu taşımacılığında, Orta Asya ve Güney Asya’ya yapılan sevkiyatlarda gecikmelere ve maliyet artışlarına neden olabilir. Aynı şekilde, Hürmüz Boğazı ve Doğu Akdeniz'deki denizyolu taşımacılığı için riskler ortaya çıkabilir. Gerilimin yükselmesiyle birlikte petrol ve doğalgaz fiyatları artmaya başladı. Enerji, Türkiye gibi üretiminin önemli kısmını ithal kaynaklarla sürdüren ülkeler için sadece bir girdi değil, rekabet gücünü belirleyen temel unsurlar arasında yer alıyor. Enerji fiyatları yükseldikçe, maliyet bazlı fiyatlandırma yapan KOBİ’lerimizin nefesi kesiliyor. Hiçbir savaşı desteklemek elbette mümkün değil. Ancak olası bir çatışmanın ülkemiz için bazı fırsatlar yaratacağını da eklemekte fayda var. Ülkemiz; üretim kabiliyeti, coğrafi avantajı ve diplomatik dengeleri gözetme başarısıyla, bu tür krizlerde alternatif tedarikçi ve geçiş ülkesi olarak da öne çıkabiliyor. İran’a yönelik yaptırımların artması halinde bazı üretim ve ihracat siparişleri Türkiye’ye kayabilir. Körfez ülkeleri, güvenli tedarikçi arayışında Türkiye’yi daha güçlü bir opsiyon olarak görebilir. Bu fırsatların değerlendirilebilmesi için hazırlıklı olmamız, hızlı refleks göstermemiz, lojistik ve finansal altyapıyı güçlendirmemiz gerekiyor.”

AdminAdmin

YORUMLAR