CHP Başakşehir Belediye Başkan adayı Mesut Öksüz: Tüm Başakşehirlileri, el birliği, gönül birliği içinde büyük bir aile olmaya davet ediyorum. Varlık içinde mutlulukla yaşayacağımız bir Başakşehir için 1 Nisan’da başlıyoruz.
CHP Başakşehir Belediye Başkan adayı Mesut Özksüz basın mensupları ile buluşmasında projelerini anlattı. İnsanların mutlu ve kendini güven içinde hissedeceği yeni bir dönem başlatacaklarını ifade eden Ösksüz, “Merkezinde seçmen değil insan olan kalkınma odaklı bir dönemin kapısını aralayacağız.
Bu süreci halkımızla birlikte, ortak akılla, ele ele yürüteceğiz” dedi. Başakşehir’in 15 yıldır çözülemeyen kronik sorunları olduğunu ileri süren Özksüz şöyle devam etti;
SİYASİ SUİSTİMAL EDİLDİ
Gelinen sonuç insanımızın bugüne kadarki siyasi tercihlerini suiistimal eden bu belediyecilik anlayışındandır. Bugün ulaşımdan imara, eğitimden spor alanlarına, güvenlikten çevreye her biri önemli ve büyük olan sorunları çözmek zorundayız. Büyükşehir Belediyemizle koordinasyon halinde ilçemizi İstanbul’un en mağdur ilçesi olmaktan çıkarıp, gözde ilçelerinden biri haline getireceğiz”
Her mahalleye ve halkın her bir kesimine özel projeler hazırladıklarını ifade eden Özksüz projelerini başlıklar halinde şöyle sıraladı:
ÇOCUKLAR: Kendi mahallerinde, en güzel şehir ve park mobilyalarıyla donatılmış cıvıl cıvıl parklarda
güvenle oynayacaklar. Anneler iç huzuruyla evlatlarını parka gönderecek ve tüm endişeleri sona erecek. Miniklerimiz ve çalışan annelerimiz için yeni kreşler kuracağız.
KADINLAR: Yeni dönem Başakşehirli kadınlarımız içinse bambaşka olacak. Değerli kardeşlerimizin ekonomik ve sosyal boyutta yaşama çok daha aktif katılabilmeli için olanaklar sağlayacağım. Başakşehir’de kadınların emeğine değer katacak ve yerel ekonomiyi canlandıracak bir model geliştirdik. Bu konuda iddialıyım çünkü kendim yıllardır ticaret hayatının içindeyim. Başakşehirli kardeşlerime yaratacakları değerle ev ekonomisine katkı sunacakları, sosyal ve psikolojik boyutuyla aile yaşantılarına pozitif yansıma sağlayacakları zemini sunacağım.
GENÇLER: Gençlerimiz üç beş kafeye mahkum kalmayacak. Daha çağdaş kütüphaneler, yeni spor alanları, sohbet edip dinlenebilecekleri yeni sosyal tesisler; festivaller, konserler, sergiler ve daha pek çok kültür sanat etkinliğiyle, çağdaş ilçe uygulamalarında gördükleri tüm imkânlara ücretsiz sahip olacaklar. Eğitimlerini en iyi şekilde sürdürebilmeleri için gereken desteklerle her daim yanlarında olacağız. Ayrıca teknoloji ve teknoloji dışı faaliyet alanlarını da içeren girişimcilik projeleriyle, gençlerimiz aydınlık yüzlerini dünyaya gösterecek.
ENGELLİ: Engelli ve dezavantajlı vatandaşlarımız, toplum içinde daha katılımcı ve daha çok değer sunabilecek konuma gelecekleri imkân ve zemini hazırlayacağız. Mevcuttaki Destek kartı dezavantajlı vatandaşlarımız için pek çok yeni imkânla güçlendireceğiz ve her bir Başakşehirli gibi başları dik yaşamın içinde olacaklar.
EMEKLİLER: Emeklilerimiz için fiziksel gelişim sağlayabilecekleri ve sosyalleşecekleri İkinci Bahar Lokallerini açacağız. Gün içinde yaşıtlarıyla sohbet edecekleri, ikramlarla keyifli vakit geçirecekleri ve bu sayede zihnen ve bedenen toplumdan kopmadan kendilerini değerli hissedecekleri mekânlar kuracağız.
BELEDİYE PERSONELİ: Her birinin emeğinin hak ettiğinin altında değer gördüğünü biliyorum ve diğer tüm sorunlarından haberdarım. Gelir gelmez tüm koşullarını ve mağduriyetlerini hakkaniyetle düzelteceğime kendilerine söz veriyorum.
KENTSEL DÖNÜŞÜM: Şahintepe ve Ziya Gökalp mahallerinde kimse evinden yurdundan edilmeyecek yerinde dönüşüm yapacağız. Halkımızın temel barınma hakkını, evlerini ve yaşam alanlarını korumak için tüm yetkimizi kullanacağız. İ
ULAŞIM: İlk olarak mahallerimizi birbirine bağlayacağız, halkımızın hastane ve kamu kuruluşlarına ulaşmaları için ring seferleri düzenleyeceğiz. Yağmurda taşan alanlar, su baskınları, otopark sorunu, kaldırım sorunu, bunların tümünü bütünlüklü projelerle en kısa sürede çözeceğiz. Çevre, şehircilik ve sosyal donatı ihtiyaçlarını hızla gidermeye dönük projeler hazır, 1 Nisan sabahını bekliyor.
KANAL İSTANBUL: 100 milyar dolar tutarında olacağı öngörülen bu proje, insanlarımızın evlerini, arazilerini kaybetmelerinin yanında, kent ekolojisini, su kaynaklarını, kısacası doğayı ve orta vadede tüm Başakşehirlilerin yaşamını tehlikeye atıyor. Bu proje, Türkiye’nin bu kadar borç batağında olduğu bir dönemde, yatırım bütçesi için yabancıya arazi satmak, vatan toprağını satmaktan başka bir şey değildir.
