Haber Sitesi
HV
28 NİSAN Pazar 20:04

ELÜS ile yatırımcılara alternatif bir yatırım aracı sunulmuştur

İstanbul The Point Hotel Barbaros’ta TÜRIB başkanı Ali Kırali, EGD başkanı Recep Erçin ve ekonomi gazetecileri ile buluştu. TÜRİB ‘in kurumsal kimliği ve faaliyetleri hakkında bilgiler veren Ali Kırali gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

EKONOMİ
Giriş Tarihi : 06-02-2024 10:17   Güncelleme : 06-02-2024 10:39
ELÜS ile yatırımcılara alternatif bir yatırım aracı sunulmuştur

 

 

Değerli #EkonomiGazetecileriDerneği Başkanı Recep Erçin bey ve değerli basın mensubu Dernek Üyeleri, saygıdeğer katılımcılar;

Senede iki kere yılbaşında geçmişlerinin değerlendirmesi sene ortasında bizim kuruluş yıl dönümümüz. Yine bir sene ortası değerlendirme kapsamında ortasına denk geliyor temmuz ayı.  bu şekilde basında buluşmalar organize ediyoruz. Öncelikle tabii kendimiz anlatmak ne yapıyoruz?  bunu sizlerle paylaşmak anlamında bu toplantıda Dediğim gibi piyasa değerlendirmelerine, tarım piyasaları malumunuz çok önemli. Özellikle pandemi ve müşteriler düşmeyen piyasalar da kısaca değerlendirmelerimizi paylaşıyor oluyoruz.

(#TÜRİB) hakkında sizleri bilgilendirmek için buradayım. Gıda arz güvenliği ve sürdürülebilirlik açısından ülkemizin son yıllarda geliştirdiği en önemli proje olan lisanslı depoculuk sistemi ve bu sistemin en önemli parçası olan TÜRİB hakkında bilgi vereceğim. Sorularınıza ve fikir alışverişine açık bir şekilde, bu buluşmada sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

2005 yılında lisanslı depoculuk mevzuatı oluşturulması ile başlayan çalışmalar 2010’da kurulup 2011 yılında faaliyete geçen ilk lisanslı depo (#TMO-#TOBB #LİDAŞ) ile meyvesini verdi. 2015 yılında da ilk elektronik ürün senedi (#ELÜS) pamuk üzerine çıkarıldı, bunu diğer ürünler takip etti.

Bu ekosistemin oluşması sürecinde ve bugün gelinen aşamada TÜRİB kimdir, ne yapar, nasıl tarıma değer katar, gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik açısından neden bu kadar önemli? Kısaca bunlara değineceğim. Takiben 2023 yılı tarım piyasalarına bakış ve 2024 yılı beklentileri üzerinde konuşmak isterim.

Elektronik ürün senedi (ELÜS) dediğimiz, devletin denetim ve gözetiminde olan ve ekseriyeti özel sektör tarafından işletilen ülkemizin dört bir yanındaki lisanslı depolara teslim edilen ürünlerin temsilen çıkarılan elektronik senetler Borsamızda işlem görüyor. Ürün senedi temsil ettiği ürünün cinsi, sınıfı, lokasyonu gibi bilgilerini taşımakta. Bu senet, lisanslı depo tarafından ürünü teslim edenin MKK nezdindeki banka-aracı kurum hesabına yatırılmakta ve o günden sonra Borsamızda işlem görebilir hale gelmekte. Ülkemizin dört bir yanındaki alıcı ve satıcılarla buluşmakta, serbest bir şekilde işlem görmektedir.

Kayıtlı yatırımcı sayımız 216.000’i aştı, bunları Ticaret Borsaları acentemiz kaydediyor. Bu yatırımcılar kimler? Piyasanın doğal üyeleri çiftçi, tüccar ve sanayiciler. Bunların yanı sıra herkes yatırımcı olabilir. Bu konuda herhangi bir sınırlama yok. Acentemiz Ticaret Borsası üzerinden hesap numarası, kimlik bilgileri, cep telefonu dahil sağlanacak bilgi-belgelerle kaydın yapılması yeterli. Böylece ülkemizin dört bir yanında üretilen hububat, bakliyat, yağlı tohum ve diğer türlerdeki 18 farklı ürüne yatırım amaçlı ulaşabiliyorsunuz.

2019 Temmuzunda faaliyete geçtiğimizden bu yana TÜRİB’de 185 milyar Türk Liralık işlem hacmi kaydedildi ve 41 milyon ton ürün el değiştirdi. Bu ciddi bir rakam. Ülkemizin dört bir yanında 188 lisanslı depo işletmesi 45 il, 136 ilçe, 263 farklı lokasyonda 10 milyon tonu aşan saklama kapasitesi ile sektöre hizmet vermekte. Buradaki ürünler TÜRİB’de alınıp satılıyor. Bunun nasıl bir büyüklük olduğunu anlatabilmek için ülkemiz hububat rekoltesinin 2023 yılı için 41,5 milyon ton civarında olduğunu düşünürsek, bu rekoltenin dörtte biri TÜRİB’de işleme konu edilebilir durumda. Bu kısa zamanda kat ettiğimiz çok büyük bir mesafe.

TÜRİB ve lisanslı depoculuk sistemi tarıma nasıl değer katıyor?

  1. Temini zorlaşan hububatın güvenli depolarda muhafazası

Hububat ürünleri 2-3 ay içinde hasadı yapılan ancak ertesi hasada kadar 12 ay boyunca tükettiğimiz ürünler. Bu süre içinde bunların bir yerde depolanması gerekiyor. İklim krizi ve dünyanın tahıl ambarı olarak nitelendirebileceğimiz bölgede yaşanan savaş sonucunda hububat üretimi gittikçe zorlaşan ve pahalılaşan bir emtia grubu haline gelmiştir. Kısacası hububat artık adeta altın değerinde. Bu gittikçe daha zor üretilen ve değeri gittikçe artan ürün grubunu hasat ettikten sonra nerede tutmak istiyoruz? Bir uçta son teknoloji kullanılarak inşa edilen ve içindeki ürünleri minimum fireyle koruyan lisanslı depolar varken, diğer tarafta ürünü toprağa gömmeye kadar varan güvenliği ve şeffaflığı daha düşük pek çok depolama çeşidi mevcut.

Lisanslı depolar devletin denetim ve gözetimi altında özel sektörün işlettiği şeffaf yapılardır. Ürünler kimin elinde, kim alıyor-satıyor her şey kayıt altında ve anlık olarak izlenebiliyor. Altın kadar değerli hale gelen ürünlerimizi bu lisanslı depolarda mı saklamak istiyoruz yoksa opak ve gözetimi olmayan depolarda mı? Bu nedenle ürünlerin lisanslı depolarda korunması ülkemiz gıda güvenliği açısından elzemdir.

  1. Fiyat manipülasyonlarına karşı koruma sağlayan şeffaf ve etkin bir piyasa

Diğer taraftan hububat fiyatlarının TÜRİB gibi derin, adil ve şeffaf bir piyasada belirlenmesi son derece önemli.

Savaş, kuraklık, iklim krizi ve bulaşıcı hastalık gibi dönemlerde hububat fiyatları manipülasyona açık hale geliyor. Ürünlerimiz şeffaf ve merkezi olmayan bir piyasada mı yoksa TÜRİB gibi finansal piyasalarda tecrübeli personeli tarafından yönetilen, piyasa gözetim sistemi ile piyasa manipülasyonlarının takip edildiği, geniş bir katılımcı ve yatırımcı kitlesi ile adil ve şeffaf fiyat oluşumu sağlayan, denetlenip gözetlenen TÜRİB gibi bir borsada mı işlem görmeli?

Ülkemizin gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik bağlamında bu soruya cevap, mümkün olduğu kadar çok ürünün lisanslı depolarda depolanması ve TÜRİB’de işlem görmesidir.

  1. Çiftçinin finansmana erişiminin ve finansal sürdürülebilirliğinin sağlanması

Çiftçiler ülkemizde finansmana erişimi en güç olan kesimlerden biri, çünkü diğer kredi müşterilerine göre, bankalarca güvenilir ve likit kredi teminatı olarak kabul edilen varlıkları göreceli olarak sınırlı.

TÜRİB’de işlem gören Elektronik Ürün Senetleri bankalar tarafından en üst seviyede güvenilir ve likit olarak kabul edilen teminatlar. ELÜS sayesinde ürününü lisanslı depolarda tutan çiftçiler bu ürünleri üzerine çıkarılan ELÜSlere bankalar tarafından verilen krediler ile finansmana kolaylıkla erişebilmekte. Böylece girdi maliyetlerinden kaynaklanan borcunu kapatıp hasat sonrası 4-5 aylık dönemdeki dalgalı piyasada ürününü ederine satma olanağına kavuşup, üründeki hasat sonrası değer artışından faydalanabiliyor çiftçilerimiz. Bu çiftçilerimizin finansal sürdürülebilirliği açısından oyun değiştirici, devrim niteliğinde bir gelişme.

Önümüzdeki Dönemde Tarıma Değer Katmaya Nasıl Devam Edeceğiz?

TÜRİB olarak, başta TOBB ve Ticaret Borsalarımız olmak üzere tarım piyasası ekosistemindeki paydaşlarımızın desteği ile ELÜS Piyasasının daha da derinleşerek devam etmesi için çalışıyoruz.

TÜRİB’in tarım piyasasındaki rolünün artırılarak tarımsal emtia ticaretinin dijitalleştirilmesi ve ELÜS işlem hacminin artırılarak ürün çeşitliliğinin sağlanması amacıyla 2021 yılında teknolojik dönüşüm ve Ürün Piyasası Aracı Kurumlarının (ÜPAK) işlemlere aracılık edeceği sisteme geçiş projesi TÜRİS’i başlattık.

ÜPAKların işlemlere aracılık edeceği sisteme geçişin bu yıl, 2024 yılının ilk yarısında tamamlanması planlanmaktadır. Böylece tarımsal ürünlerin finansallaşması alanında yeni bir dönemi başlatacağız. Buna ilişkin gerekli mevzuat altyapısı 2023 yılı sonunda yayımlanmış olup, 2024 yılında alt düzenlemeler tamamlanacaktır.

Devreye alınacak işlem platformu üzerinden vadeli işlem sözleşmelerini işleme açmak için çalışmalar 2024 yılı içerisinde ivme kazanacak olup, 2025 yılında vadeli işlem piyasasının devreye alınması hedeflenmektedir. Böylece, 12. Kalkınma Planında (2024-2028) mali piyasalara yönelik politikalar arasında yer alan “ürün ihtisas borsalarının ürün ve hizmet çeşitliliği geliştirilerek, emtia piyasalarında risk yönetimine yönelik rolünün artırılması” politikasına hizmet edeceğiz. Tarım ürünlerinin ticaretini ve finansmanını kolaylaştırarak ve emtia piyasalarında risk yönetimi araçlarını geliştirerek tarım sektörünün sürdürülebilir büyümesine katkı sağlayacak projeleri paydaşlarımızla birlikte hayata geçirmiş olacağız. İleri tarihli fiyat oluşumu için TÜRİB Vadeli İşlem Piyasası ile önemli bir fonksiyonu daha yerine getirmiş olacağız. TÜRİS projesi ile Tarım 4.0 ve tarım ekosisteminin dijital dönüşümüne önemli katkılar sağlanacaktır.

TÜRİB ELÜS Piyasası’nda gerçekleşen işlemlerin güven, serbest rekabet ve istikrar içinde gerçekleşmesinin güvence altına alınması amacıyla çeşitli piyasa izleme ve gözetim faaliyetleri yürütmekteyiz. Piyasa izleme ve gözetim faaliyetlerinin yapay zekâ destekli bir sisteme geçirilmesi amacıyla, TÜBİTAK 1005 Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı kapsamında destek alan bir Ar-Ge projesi yürütmekteyiz. Projeyi 2024 yılında tamamlayıp, devreye alacağız.

TÜRİB Tarımsal Ürün Endeksleri 2023 yılından itibaren finansal enstrüman ihraçlarında karşılaştırma ölçütü olarak kullanılmaya başlanmıştır. Endekslerimize ilişkin finansal ürün geliştirilmesi çalışmalarının artırılması için paydaşlarla birlikte çalışmalar yürütülmektedir. Bu finansal ürünler sayesinde yatırımcılar, tarım emtia fiyatlarına doğrudan erişim sağlayan yeni bir yatırım enstrümanına sahip olacaktır. 2023 yılında gerçekleştirilen varlığa dayalı menkul kıymet (VDMK) ihracı gelir hesaplamasında Buğday Ekmeklik endeksimizi gösterge almıştır. Bu ihraç tarım sektörünün gelişimine katkıda bulunurken, nitelikli yatırımcılara alternatif bir yatırım aracı sunmuştur. ELÜS üzerine yatırım fonlarının oluşturulması çalışmalarına da düzenleyici kuruluşlarımızla birlikte sürdürmekteyiz.

Katılım finansmanında kısa vadeli fon temininde teverruk finansman modelinde emtia ticaretinin ELÜS üzerinden gerçekleştirileceği Teverruk Piyasasının devreye alınması çalışmaları 2023 yılında da T.C. Ticaret Bakanlığı, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye Katılım Bankaları Birliği ve Toprak Mahsulleri Ofisi başta olmak üzere paydaşlarla birlikte yürütülmüştür. Halen teverruk işlemleri yurt dışındaki piyasalarda gerçekleştirilmektedir. Söz konusu hacmin TÜRİB Teverruk Piyasası ile yurt içine çekilmesi hedeflenmektedir. TÜRİB Teverruk Piyasasının teknik altyapısı tamamlanmış olup, hukuki altyapısının hazır hale gelmesi için çalışmaların 2024 yılında tamamlanması hedeflenmektedir. Likit ve derin bir emtia piyasası katılım finansına da çözüm üretebilecektir. Türkiye’nin bölgesel güç olması, yurt dışı piyasalarla rekabet edebilmesi ve bu alanda uluslararası bir finans merkezi olabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması ve vergisel avantajlar tanınması önem arz etmektedir.

Ali Kırali sunumdan sonra Ekonomi Gazetecilerinin sorularına cevap vererek bilgilendirme toplantısını bitirdi.

Ali Kırali şu anda sebzelerin borsada yer alıp almadığı konusunda;

Sebze tarafının borsada işlem görmediği için fazla yorum yapamayacağını aktaran Kıralı, ''Ama hububat piyasasında, en azından mısırdan buğdaya çok ciddi bir yöneliş var. Şu anda yağışlar da gayet iyi gidiyor o nedenle iyi bir hasat sezonu bekliyoruz.'' dedi.

Kıralı, ''Türkiye'nin 2023 yılında en çok ithal ettiği tarımsal ürünlerin başında buğdayın gelmesi, bu ürünü soya fasulyesi, ham ayçiçek yağı ve sığır etinin izlemesi ile bu ürünlerin bu yıl öngörülen ithalatında ne gibi gelişmeler beklendiği'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''Buğday ithalatı olayı zaman zaman yanlış anlaşılabiliyor. Aslında Türkiye iç tüketimi kadar buğdayı zaten üretebiliyor. İthalat yaptığınız zaman bu üretim açığı olduğu için değil, özellikle un ve unlu mamullerin ihracatı için gereken ham maddenin yurt dışından ithal edilmesi durumu. Tabii ki üretimi artırarak bunları da içeriden sağlıyor olabilirsek daha da iyi olur. Ülke aslında kendi kendine kendi tüketimine yetebilen bir ülke, ama ihracat nedeniyle işlemek için dışarıdan ithalat yapıyoruz. Ben bu sene de devam edeceğini düşünüyorum. Tabii buradaki en büyük risk Orta Doğu'daki gerginlik ana ihracat pazarlarımız Orta Doğu'da yer alıyor. Filistin’deki gerginliğin daha da büyümesi durumunda tabii bu da ciddi bir sekteye uğratabilir.''

 

AdminAdmin

YORUMLAR
google-site-verification: google8b20e0d27e9aba0e.html