EKONOMİNİN ÜRETİMİN İÇİNDEN KAZIM ÖZEREN
TBMM’de güçlü bir temsil
3. bölgenin tanınmış simalarından olan Kazım Özeren İstanbul’a duyduğu sorumluluklarını yerine getirmek için kollarını sıvadı. Bölgede yer alan ve Türkiye’nin en büyük OSB si olan İkitelli OSB’de uzun yıllar Çorapçılar Sanayi Sitesinde ve İkitelli OSB başkanlık düzeyinde üretim, istihdam ve çalışma alanlarında önemli çalışmalarla ülkemizin gelişimine katkılar sunan Özeren, örnek aile yaşantısı ve çalışkanlığı ile tanınıyor. Eğitime, bilgiye dayanan gelişime inanan Kazım Özeren 2‘si kız, 1‘i erkek üniversite mezunu çocuklarına ve Türkiye’nin tüm evlatlarına çok güveniyor. Gençlerle birlikte Türkiye’nin geleceğini kurmak zorunda olduklarını söyleyen Özeren, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bütün ümidim gençliktedir” sözünün artık belli bir yaştaki akranları tarafından bugünlerde algılanmasının önemini dile getiriyor.
İkitelli ve Sanayi
Yönetim kurulu üyesi olduğum İkitelli OSB’de 300.000 insan çalışıyor. Sanayinin işsizlikle mücadelemizde büyük önem arz edeceğini tecrübelerimizden dolayı gayet iyi biliyoruz. Bu sebeple sanayiye ve istihdama nitelikli çalışanlar kazandırmak için Meslek Yüksek Okulları ve Meslek Liseleri ile birlikte gençlerimize iş imkânı yaratacak projelerimizi ortaklaşa yapacağız.
Biz sanayiciler, TBMM’de yer aldığımızda sanayi sektörünün sorunlarına dair öneriler sunarak yasama sürecinde bu konuların takipçisi olabiliyoruz. Buradaki çalışmalarımızla ülkenin sanayi politikalarının belirlenmesine katkı sağlayıp ve sanayi sektöründeki gelişmelerin takip edilmesini ve sonuç alınması konusunda katkılar sunabiliyoruz.
TBMM'de sanayi sektörüne dair yasa tasarıları ve teklifler hazırlanmasında tecrübemizle yerinde ve doğru adımlar atılması konusunda faydalarımız oluyor. Ayrıca TBMM Komisyonları'nda da görev alarak yasaların birkaç kişiye değil tüm sanayicilerin yararına olması konusunda liyakat sahibi görevler ifa edebiliyoruz. Bu komisyonlarda, yasama sürecindeki tasarı ve tekliflerin detaylı şekilde incelenmesini sağlamak bizim birincil görevimiz. Sanayici milletvekilleri de bu komisyonlarda yer alarak, sanayi sektörüne dair konuların daha detaylı şekilde ele alınmasını gözetiyoruz.
Şehrimizde aldığım görevler sebebiyle bilindiği üzere çalıştığım ve uzmanlık alanlarımın başında sanayi ve üretim geliyor. Bu alanda yaşadığımız en önemli sorunlarımızdan biriside enerji ve elektrik fiyatları. Cumhuriyet Halk Partisi olarak ve tüm üreten çalışan dostlarımız adına bizler süreçlere ve plan ve programımıza dayanan çözüm önerilerimizle vatandaşlarımızın yanında olacağız.
Elektrik ve doğalgaz gibi yaşamın ve üretimin temel konularını çok kötü etkileyen yüksek enerji fiyatları hem emekli kardeşlerimizin hem de sanayicilerimizin sorunudur. Bu sorunun çözümü için bilim insanları, üniversite hocalarımız ve bazı önemli sanayicilerle birlikte ürettiğimiz projelerimiz var.
Organik atıklardan elektrik enerjisi elde etmek için uygun olan yerlerde biyogaz enerji tesisleri kurulmasına öncülük edeceğiz. Güneş enerji sistemi uygulamalarını hayata geçireceğiz. Böylece, kentlerdeki konut ve çalışma alanlarında, enerji verimliliğini sağlayacağız. Bunlar bölgelerimizde etütleri yapıldıktan sonra hızla hayata geçirilecek projelerden bir kısmı.
Birçok politikamız, sanayi sektörünün gelişimi ve rekabet gücünün artırılmasına yönelik olacak. Bizlerde şahsım ve çalışma arkadaşlarım bu projelerin hayata geçmesi adına tüm birikim ve enerjimizi kullanacağız.
Sanayi sektörüne dair pek çok konuyu takip edeceğim. Bunlar arasında, sanayi üretiminin artırılması, sanayi sektöründe istihdamın artırılması, sanayi yatırımlarının teşvik edilmesi gibi konularda bunca yıldır sanayide çalışmamın ve önemli kademelerde yöneticilik yapmamın getirdiği tecrübelerimi aktarma istek ve şevkim var.
Doğru projelerle, işin ehli liyakat sahibi insanların işin içinde olduğu komisyonlar ile, sizlerle birlikte başaracağız.
Modern ve rekabetçi bir Türkiye Ekonomisi
Türkiye’nin enflasyon oranı dünya ortalamasının onlarca katının üstüne çıktı. Türk Lirası son beş yılda en çok değer kaybeden paralardan biri oldu. Dışa bağımlılığın artması nedeniyle yükselen döviz fiyatlarıyla yapılan her ithalat mal ve hizmetlere yansıyor.
Rant ekonomisi bir avuç zengin yaratırken, milyonları yoksulluğa mahkûm etti. Ekonominin dengelerini bozan mevcut sistem sebebiyle işin içinden çıkılmaz bir noktaya geldik.
Zorlayıcı ve baskılayıcı ekonominin ne halkımıza ne de iş dünyasına bir gelecek vadetmediği herkesin bildiği bir gerçektir. Saray rejimi plansız ve günübirlik müdahaleleriyle Türkiye’yi bir krize sürükleyerek dolaylı vergilere yaslanarak gelir dağılımındaki adaletsizliği pekiştirdi.
Üreten, büyüyen, hakça bölüşen Türkiye
Sizlerin de destekleri ile evlatlarımıza daha güzel bir ülke bırakmak için, Yaşanabilir bir Türkiye ideali için hepimiz adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çalışmalar yapmak istiyorum.
Biliyorum ki birçok sanayicimiz, STK’lardaki değerli yöneticilerimiz, emeklilerimiz, yani hepimiz aynı düşünceler içindeyiz, ama baskıcı bir rejim içinde yaşadığımız imkansızlıklardan dolayı, bunu yüksek sesle dile getiremiyoruz.
Ülkemizin teknoloji kullanımını artıran, rekabetçi ve yüksek katma değer üreten bir ekonomiye ihtiyacı vardır
Emekliden, esnaftan, çiftçiden, üretenden ve tüm yoksullardan yana olan bir gelecek amaçlıyoruz. Rant ekonomisinin yerine, büyüme ve gelir adaleti programını uygulayarak toplumun tüm kesimlerine nefes aldıracağız.
Bir yandan makroekonomik dengeleri gözetecek ve istikrar sağlayacak, diğer yandan da Türkiye’nin ihtiyacı olan kalkınmacı atılımı gerçekleştireceğiz.
Halkımız tek ses hak, hukuk ve adalet arayışında
Demokratik ve uygar dünyadan uzaklaştık. Yargı tarafsızlığını ve bağımsızlığını kaybettiği. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının dahi uygulanmadığı bir noktaya gelindi. Bunun yansıra dış politikada kansere dönüşen yap boz bir politika izledik.
Artık gerçek istikrar, gerçek adalet ve hukukun üstünlüğünü hâkim kılmak isteyen yüce halkımız 14 Mart günü vicdanı ve kararlı duruşuyla tarih ve talihini yeniden değiştirecek ve hak ettiği değerleri kazanacaktır.
İstanbul adil ve uzlaşıya açık projelerle yönetilmeli
Adil, uzlaşıya dayalı ve mağduriyetler yaratmayan projelerin uygulanması ile İstanbul; sadece Türkiye’mizde değil dünyada da hak ettiği, kent bütünlüğü ile uyumlu, sosyal ve mekânsal ayrışmalara neden olmayan, yurttaşlar ile iş birliği içerisinde yapılmış bir şehir olacaktır. Öncelikle göz bebeğimiz olan kentimizde yaşayan insanların güvenliğini sağlamak için Kentsel rantların sınırız ve eşitsiz dağılımından kaynaklanan sorunları çözmek için, kent planlama aracılığıyla gerekli tüm tedbirleri alacağız. Kentlerde mekânsal planlar ile oluşan değer artışından, yalnızca yatırımcıların ve mülk sahiplerinin değil; toplumun tüm kesimlerinin yararlanması için gerekli çalışmaları yapacağız.
İstanbul’da yapılacak kent planlaması sürecinde eşgüdümün sağlanması, İktidarımız ile birlikte belirlediğimiz büyük projeleri izleme, gerçekleştirme ve denetleme, güvenlik ve trafik düzeninin sağlanması ile mega kentimizin yönetimine bağlı tüm birimler ile hizmet en etkin hizmeti sunmak amacı içerisindeyiz.
İstanbul’a özgü bir yönetim modeli oluşturulması ulusal bir sorumluluk. İstanbul yönetiminin alacağı tüm kararlar, ulusal kalkınma planı ve yıllık programlarla uyumlu hale getirilmelidir.
İş garantili, parasız, nitelikli eğitim için Meslek okullarına önem verilmeli
Eğitimin niteliğindeki düşüş, öğrencilerin ve velilerin daha iyi bir gelecek hayallerini boşa çıkardı. Dar gelirli ailelerin çocuklarının nitelikli eğitim olanaklarını ellerinden alan bu düzen Aileler ve gençler açısından büyük bir umutsuzluğa sebep oldu ve olmaya devam ediyor. İyi ve kaliteli eğitim, yüksek gelirli dar bir azınlığın ayrıcalığı haline geldi. Parasız ve nitelikli okulların oranı azalırken, velilerin gereksinim duymadığı okulların sayıları hızla artırılıyor. Bu durumda Devlet yurtlarının sayısının yetersiz ve kalitelerinin düşük olması nedeniyle, ailelerin eğitim harcamaları artıyor. Artık çocuklarımızın en verimli çağlarında doğrudan eğitim, uygulamalı eğitimlerin yer aldığı ve doğrudan tecrübe kazanabileceği ve karşılığında iş garantili bölümler için hazırlanması ülkemiz için elzemdir. Meslek okulları bu kapsamda daha nitelikli hale getirilmesi konusunda ve gençlerimizin güzel bir gelecek için iş dünyasına kazandırılması için mecliste mücadele edeceğim.
- Ben sizin Ankara’da ki yükselen sesiniz olmaya adayım.
- Sanayicinin gelecek kaygıları için adayım.
- Daha çok istihdam için, İşsizlerin sesi olmaya adayım.
- Akşam evine ekmek götürememe endişesiyle içi yanan anne-babalar için adayım.
- Mezun olunca ne olacak diye düşünen öğrenci kardeşlerimiz için adayım.
- Mutsuz olsa da iş bulamam diye her şeye katlanan ve gelecek korkusu olan kardeşim için adayım.
- Dün olduğu gibi yarında, bölgemizde adayım...
Nerede yaşıyor, nerede çalışıyor olursa olsun, hangi dili konuşursa konuşsun, hangi mezhepten, hangi ırktan olursa olsun, erkeğiyle kadınıyla, emeklisiyle, öğrencisi ile öncelikle İstanbul 3. bölgedeki tüm insanlarının sesi olmaya ve ortak sorunlarımıza çözüm üretmek için adayım. Bunu hep birlikte başaracağız.
Emre Baktıroğlu
Admin
