Pandemi döneminde kurulan e-Ticaret İşveren Sendikası’nın bugün yüzlerce üyeye ulaştığını anlatan Erdem Yanık, “Sendikayı işverenleri yasal bir çatı altında birleştirmek için kurduk” dedi. 20 yıl önce henüz üniversite öğrencisiyken aile şirketini e-ticarete açma fikrini ortaya koyan ve web sitesinden satışa başlayan Erdem Yanık, sektördeki firmalara da yol haritası göstermeye devam ediyor. İlk dönemlerde günde bir iki tane sipariş aldıklarını ancak gelişen teknoloji ve pandemi dönemi sonrası e-ticarette büyük bir yoğunluk yaşandığını ifade eden Yanık, “e-ticaretin şu anda toplam perakende satışı içindeki payı yüzde 19 civarında, ihracatta ise yüzde 1.5-2’lerdeyiz o tarafı biraz daha yükseltmek lazım” dedi. 800 binin üzerinde firmanın e-ticaret üzerinden satış yaptığını ve cironun 600 milyar TL’yi geçtiğini hatırlatan Yanık, sektörün sorunlarına da dikkat çekti. Sektörün sorunlarının hem satıcı hem son tüketici açısından olmak üzere ikiye ayrıldığını ifade eden Yanık şöyle konuştu;
ÖNCE SENDİKA ŞİMDİ ODA
“e-ticaretle ilgili örgütlü olmama nedeniyle birçok kronik sorunlar var. Biz arkadaşlarla bunun için yola çıktık ve bu alanda Türkiye’de sendikanın olmadığını tespit ettik. Çalışma Bakanlınağa başvurarak e-Ticaret İşveren Sendikasını kurduk. Buradaki yapıya sadece işverenler üye olabiliyor. Ancak şunu gördük, Türkiye’de sendika denince işçi sendikaları akla geliyor ve sendikalılık oranı maalesef düşük. Araştırdığımızda ‘Oda’nın işveren tarafından daha önde olduğunu ve bilinirliliğinin yüksek olduğunu gördük. İstanbul e-Ticaret Esnaf Odası kurmak için Ticaret Bakanlığına başvuruda bulunduk ardından yetkiyi alarak süreci başlattık. Sendikaya holding de üye olabiliyor, bir şahıs firması da üye olabiliyor yapı biraz karma. Esnaf Odasında ise sadece esnafın ve KOBİ’nin bulunduğu bir yapıyla daha sağlıklı ve daha faydalı işler çıkaracağımızı düşünüyoruz.
ÜYE SAYISI GÜCÜ ARTIRIR
Şuna gerçekten inanıyoruz; ne kadar üye fazlalığı, ne kadar güç birliği oldukça o örgütlenme ile o STK’lar o kadar güçlü oluyor. Bugün e-Ticaret Esnaf Odası’nın on bin tane üyesi olduğunda başta kargo süreçleri olmak üzere üyelerimize çok daha faydalı olabileceğiz. Bakanlığın ‘GÜVEN’ damgasının bir benzeri çalışma yapılabilir. Odaya kayıt alırken; ‘web siten var mı, güvenli mi, gerçekte ne satıyorsun’ gibi. Yine üye esnaf için ‘e-ticaret odasına kayıtlıdır logosu ya da barkodu yapılarak alıcı için güven unsuru oluşturulabilir. Bu nedenle kurulum çalışmaları devam eden İstanbul e-Ticaret Esnaf Odasına sektördeki tüm işletmelere sahip çıkma çağrısında bulunuyorum. Bu oda kurulduğunda sektörün gelişmesine büyük katkı sağlayacak.
SATICI DA TÜKETİCİ DE DERTLİ
Şu anda e-ticaretin sorunları ikiye ayrılıyor; tüketici tarafı ve satıcı tarafında. Tüketici tarafından bakıldığında; ürünün güvenli şekilde gelmemesi, istediği şekilde gelmemesi, dolandırılması… Esnaf tarafında ise en büyük sıkıntıların başında kargo ücretleri, kargoların zamanında adrese teslim edilememesi, pazar yerlerinin komisyon oranları geliyor. Yine iade süreçleri ile ilgili sıkıntılar var. Tüketici bir modelden farklı beden numarasıyla üç tane sipariş veriyor, birini alıp ikisini iade ediyor. Burada iade kargosu da halihazırda esnafa yük oluyor. 1 Ocak 2025’ten itibaren kusursuz malda iade kargo ücreti tüketiciye ait olacak. Yine bu esnafın stok şaşırmasına, artı işgücüne neden oluyor.
ESNAFIN FİNANSMANINI İYİLEŞTİRME
e-ticaretle ilgili esnafların bu kredi finansman desteklerini artırmaya yönelik çalışmalar düşünüyoruz. Şu anda 100 bin lira gibi bir çalışma yapılıyor ama 500 bin liraya kadar o rakamlar çıkıyor.
Admin
