https://www.yeniesnaf.com/files/uploads/user/01d805981dea6c8ad6838905a456c374-01507f94914b735a6113.jfif
Nusret Kafasıbüyük

Meslek Liseleri

03-10-2022 14:22

 

Türkiye’deki tüm işletmelerin %99.8’i KOBİ’lerden oluşmakta ve bu işletmeler toplam istihdamın %76.7’sini sağlamaktadır. Bu oranlar ülke ekonomisinde KOBİ’lerin yeri ve öneminin büyüklüğünü çarpıcı olarak göstermektedir.

İşleyen demir pas tutmaz demiş Atalarımız. Kobilerimiz sürekli ayakta kalmak için üretmek, güncellenmek ve işlemek zorundalar. Ham madde alıp işleyip Pazar arayıp satmak zorundalar. Rakipleri ile yarış içerisindedirler. Bir de devletin verdiği yükümlülükleri yerine getirmek zorundalar. Ülkemizde KOBİ olmak zordur.

KOBİ’ler bugünlerde çok ağır şartlarda yaşamaya çalışıyor. Bugünlerde en çok yetişmiş elaman sıkıntısı olduğu görülüyor.Organize Sanayi Bölgelerinde ve işyerlerin çok olduğu bölgeler de olabildiğince geziyorum. İşim icabı sanayiciyi, tüccarı ve esnafı dinliyorum. Gezerken sanayi sitesi girişinde, sanayiye yakın otobüs duraklarında en çok eleman aranıyor ilanlarını görüyorum. Her yerde vasıflı, vasıfsız eleman aranıyor afişleri ile dolu.

 İşverenlerin en büyük problemi yetişmiş ara elemandır.

 Türkiye’deki tüm sanayi sektörlerinde ara eleman açığı problemi sık sık gündeme gelir. Sanayiciler, çok kolaylıkla üniversite eğitimi almış personel bulabildiklerini, ama istenilen niteliklerde ara eleman bulamadıklarını hep belirtirler. Bu konuya değinmeden önce “Ara eleman nedir?” sorusunu yanıtlamak gerekir. Özetle meslek liselerinde veya meslek yüksekokullarında eğitim görmüş personel, ara eleman

olarak adlandırılır.

 

Tüm sektörlerde yaşanan ara eleman istihdam probleminin ana sebebi; meslek veya meslek yüksek okullarından mezun olanların ilgili sanayi sektöründe çalışmak için yeterli bilgi ve yeteneğe sahip olmaması olarak özetlenebilir. Bu okullarda verilen eğitimler genel olarak uygulamada iş hayatı ile uyuşmamakta ve mezunlar, sanayi sektörünün ihtiyacını ne yazık ki karşılayamamaktadır.

Operatör veya usta-ustabaşı olarak adlandırılan personeller, ara elemanlardır. Eğitim kurumlarından beklenilen şey; bu personellerin eğitimlerini ilgili branşlarda pratik yaparak almalarıdır. Sanayileşmiş ülkelerde oldukça önemli olan “ara eleman eğitimi konusu” ne yazık ki ülkemizde tam olarak çözülmüş değildir. Sanayi ülkelerinde meslek ara elemanı olarak yetiştirilen personel sanayi sektörüne kolaylıkla uyum gösterirken, ülkemizde ise bu sonuca henüz ulaşılamamıştır.

Pandemi döneminde bazı sektörlerde iş yerleri kapatılan işverenler çalışanların işine son vermek zorunda kaldı. Meslek erbabı olan çalışanlar başka sektörlere yönlenmek zorunda kaldı veya başka memlekete taşındı. Buda sektörlerde yetişmiş eleman açığını daha çok ortaya çıkardı.

 Ara eleman mevzusuna bakışımızı değiştirmemiz gerekiyor. Meslek liselerindeki eğitim sistemi reel hayatta aranan ara elemana uygun bir şekilde düzenlenmelidir.

Öğrencinin ve ailesi, en son çare olarak meslek lisesini  görmemelidir. Çocuğumuz üniversite sınavı kazanamadı, hiç değilse meslek lisesine gitsin bir meslek sahibi olsun mantığından çıkmalıdır. Öğrencinin meslek lisesine gitme hedefi olmalıdır.

Meslek lisesine giden öğrenci genç yaşta hayata atılacağını girişimci olacağını bilmeli.

Burada KOBİ’lere seslenmek istiyorum. Etrafınızdaki meslek liseleri mutlaka ziyaret edin.  Günlük yaşamda elbette işlerini yoğun vakit ayırmak zor gelebilir ama bunu geleceğiniz için yapın. Sektörünüzle ilgili bölümlerde nasıl eğitim veriliyor. Yeterli mi bunları görün derim

Biraz tebessüm diyor, yazımı bir patron fıkrası ile bitiriyorum;

 

 

Adamın biri gazetede seçkin bir şirketin iş ilanına başvurur ve kısa süre sonrada görüşmeye çağrılır. Görüşme olumlu geçer ve prensipte anlaştıktan sonra

 A: Beyefendi bilmeniz gereken bir mevzu var ki, ben 5 bin dolardan aşağı bir ücretle çalışmam

P: Aman efendim dert ettiğiniz şeye bakın biz zaten 7500 dolardan aşağı maaş vermiyoruz kimseye..

A: Harika! ancak bir mevzu daha var ki bana tahsis edeceğiniz araba iyi bir araba olmalı üstelik son model… zira başka türlü çalışamam...

P: hah hah haa hiç merak etmeyin biz zaten bütün çalışanlarımıza jip veriyoruz. üstelik chrysler.. Adam gittikçe hem sevinmeye hem de endişelenmeye başlar, ama böyle bir fırsatta ele geçmez deyip devam eder konuşmasını sürdürmeye…

A: Peki yalnız çalıştığım ortam stresli olursa ben verimli olamam.. Bu nedenle sadece benim için çalışacak bir hizmetli ve bir de özel asistan ile yardımcı istiyorum.. Müstakbel patron aynı rahatlıkla cevap verir…

P: Bu konuyu da kesinlikle düşünmeyin efendim zaten şirketimizin bir reviri ve bu revirde istihdam edilmiş her bir çalışan için tamamen özel hizmet verecek masözlerimiz var… Adam artık iyice afallamıştır ve dayanamayıp sorar: Şaka yapıyorsunuz herhalde?!” Patron cevap verir: Ama önce siz bu konuyu başlattınız…!

Neler Söylendi?

Sait AKMAN

Eline, emeğine, kalemine sağlık. İlköğretimden üniversiteye yaklaşık 27 Milyon genç nüfus.Yaşlanan Dünya'nın arayıp da bulamadığı bir nimet. Maalesef değerlendiremiyoruz. Ülkemizin kurtuluşu üniversiteleri diploma fabrikalığından çıkarıp, meslek liselerine gereken önemi göstermek, kaliteli eğitimi (Kobilerin ihtiyacına cevap verecek şekilde) getirmekle olacaktır inşallah.



Bu yaklaşım zamanla yaşlanan Avrupa'yı işgücü konusunda bize mecbur da bırakacak bize Avrupa'nın yolunu da açacaktır. 2 yıl önce

Çetin Doğan

Meslek lisesi mezunlarının yüzde kaçı kendi mesleğini yapıyor? Meslek lisesini bitiren öğrenci staj da yapsa mesleğinde çok yetenekli de olsa. Üniversitesinavlarina giriyor. Çoğu kez meslek lisesin de okuyup öğrendiği bölümle ilgisi olmayan bölümler kazanıyor. Devlet universitelerine puanı yetmese dahi kendi alanı ile hiç ilgisi olmayan özel

universitelerin birine kayıt yaptırıp 4-5 yıl sonunda mezun oluyor. 4-5 yıl sonunda kendi öğrendiği mesleginide unutuyor. Mesleki eğitimi boşa gidiyor. 2 yıl önce

Zekeriya Yahşi

Nusret merhaba.

Çok mühim ve gerekli bir konuda mükemmel bir yazı olmuş.

Eline sağlık. 2 yıl önce

İlayda Kiraz

Yazınız her zamanki gibi çok güzel olmuş ama size sebebini söyleyeyim; üniversite mezunları bile işsiz ve üniversite mezunları 2 yıl önce

Sahin

Cok güzel ve cok yerinde bir yazi olmus Nusret bey. Hatta bu konuda bir degil uzunca yazi dizisi hazirlamak gerekir diye düsünüyorum. Elinize kaleminize saglik… 2 yıl önce

Hakkı Başkan

Nusret her yapılan iş bir emel değeri taşır.elbette kolay ve zoru vardır.bir doktorun beyindeki binlerce sinir ucu arasında yaptığı sağlıkla ilgili bir operasyonla bir çocuğum yaptığı iş arasında fark vardır.onemli olan her işe bir emel verilmesi ve değerini bulmasıdır.Ne yazikki meslek liseleri bir sanat mektebinde ziyade ne kadar başarısız genç varsa onların toplandığı okullar haline gelmiş.ustune birde okuma zorunluluğu gelince sanayide çırak bulunamaz oldu.devlet politika olarak muhendisliklerde sanat okulu bitirme sarti koysa bu işler böyle olmaz.herseyden önce emeğe saygı olacak bir.herkes hangi işi yaparsa yapsın insanca yasayaxak kadar bir gelire sahip olacak iki.keske herkes senin kadar bu işlere kafa yorsada öyle konuşsa.yolun açık.bereketli aydınlık olsun 2 yıl önce

Mehmet Ali Doğan

"Ara eleman" söyleminin tartışılması gerekir. Neticede işçiden bahsediliyor, işçi eğitimi denilemez mi, artık ne sakıncası var? İşverenler kendilerine hiç soru sormaz mı? "Hizmet içi eğitim nedir? İşletmende 'eleman'ını eğitmeden mi iş yaptırıyorsun?
2 yıl önce

orhan şanlı

çok başarılı ve bilgilendirici. 2 yıl önce
google-site-verification: google8b20e0d27e9aba0e.html