BASIN DUYURUSU
Yüce Türk Milleti, Değerli Basın Mensupları
Bizler, yani asker-sivil Mustafa Kemal’in askerleri, Atatürk’ün yol arkadaşları olan bizler, bugün burada “Mustafa Kemal’in Askeri” olan teğmenlerimize yapılmakta olan haksız ve hukuka aykırı işlemleri kınamak ve teğmenlerimize destek olmak için toplandık.
“Mustafa Kemal’in Askeri” demek; 7 düvele karşı kazanılan bir zaferin başkomutanı, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve Türk ulusunun çağdaş uygarlığı hızla yakalayabilmesi için yapılan devrimlerin mimarı ulu önderimiz, ebedi başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk’e sarsılmaz bir inançla bağlılığın en güzel ifadesidir.
Genç Teğmenlerimizin ant içerken ifade ettikleri gibi, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığına ve ülkemizin bölünmez bütünlüğüne, -Ata’mızın emrettiği gibi- “Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet muhafaza ve müdafaası” düsturuna sarsılmaz bir inançla bağlılığın en öz ifadesidir.
Mustafa Kemal’in askeri olmak, gururdur, kahramanlıktır, akıldır, bilimdir, çağdaşlıktır. Biat ile, rütbe ve makamla ilgili değil, damarlarda akan asil kanla ilgilidir. Mustafa Kemal’in askeri olmak, aklı, bilimi, çağdaşlığı düstur edinmiş bir komutana, bir lidere hak ettiği değeri vermektir. Onu, yaşamını ve yaptıklarını içinde hissetmek ve bu dünya liderine sahip olmaktan dolayı duyulan gurur ve hak edilmiş bir onurdur.
Onurlu her Türk evladı, ister asker, ister sivil olsun, bırakın rahatsız olmayı, Mustafa Kemal’in askeri olmaktan sadece ve sadece onur duyar, gurur duyar.
Rahatsızlık duyanlar, neden rahatsız olduklarını kendilerine sorsunlar. Soruya cevap bulamıyorlarsa, o zaman kendi tarihlerini ve özgeçmişlerini sorgulasınlar.
Yıllardır süregelen bir geleneği sanki ilk defa yapılıyormuş gibi göstermek suretiyle tartışmaya açmaya çalışanların art niyetli kimseler olduklarında bir kuşku bulunmamaktadır. Milletimizin göz bebeği teğmenlerimizin siyasi tartışmalara konu edilmemesi, onların mesleki geleceklerinin karartılmaması en büyük temennimizdir.
Teğmenler, hepimizin çocuğudur. Atatürk hepimizin ortak değeridir. Ordumuzun gözbebeği, gurur kaynağımız Genç teğmenlerimizin, yaptıklarında bir kötülük yoktur. Kılıçları, milletimize devletimize değil, düşmanlara kaldırmışlardır.
Öğrenim hayatları boyunca binlerce defa Harbiye marşını okumuş Teğmenlerimizin Türkiye Cumhuriyetini korumak ve kollamak üzere taktığı yıldızı ve kuşandığı kılıcı ile Mustafa Kemal Atatürk’e ve Türkiye Cumhuriyetine bağlılığını ifade etmeleri her Türk vatandaşının onur ve güven kaynağıdır.
Subaylığa adım attıkları ilk günün coşkusuyla bu andı okuyan teğmenleri cezalandırmak için disiplin soruşturması açıldığını gözlemliyoruz. Bu yanlıştan dönüleceğine inanmak istiyoruz. Muhtemel bir ceza kararına hiçbir komutanın imza atabilecegini düşünmüyoruz.
Bir ceza kararı alınırsa, o zaman karara imza atanlara bir sorumuz olacaktır: TEĞMENLERİN KİMİN ASKERİ OLMASINI BEKLEMEKTESİNİZ?
KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR